Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

608 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 günde okudu
Geceden sabaha olan değişiklikten bahsediyorum.Öyle akla mantığa uygun olmayan bir değişim.Benim hatırladığım çok şey bir gecede nasıl yok olmuş, hatırlamadığım çok şey aynı gecede nasıl varlık bulmuş.Dün gece mevsim kış ,kar taneleri uçuşurken, sabah mevsim yaza dönmüş.Çevrem hem aynı gibi hem değil. Noluyor dersiniz. Kendinizin inanmadığı şeye başkası inandıramazsınız.Ama şükürler olsun ki benimle birlikte bu durumda toplam yedi kişiyiz Bir tanede konuşamayan ama bu garibliklerin hepsinin farkında olan en sadık dostum Kehribar köpeğim var.Günümüzde bilinen adıyla Kıtmir. Evet kitabın konusu bu küçük ip uçlarıyla anlatmak istedim.Detay vermek gerekirse: Eshab-ı Kehf Mağarası, Kuran-ı Kerim'in Kehf Suresi'nin 9-26. Ayetleri'nde anlatıldığı gibi, Allah'a inanan ve yaşadıkları devrin zalim ve müşrik kralından kaçan Yemliha, Mekselina, Mislina, Mernus, Debernuş, Şazenuş ve Kefeştatayyuş adlı yedi gencin ve köpekleri Kıtmir'in 309 yıl uyudukları mağaradır. Olaylar MS Romasında başlar.Dönemin zalim imparatoru bir yemin etmiş . Tek bir Hristiyan kalmayana kadar kimini diri diri yakıyor,kimini çarmıha çiviletiyor.Hatta o kadar işi ilmine uygun yaptırıyor ki ;cerrahlar, cellatlara adam asmayının en acılı yöntemini öğretiyor. Artık zaman bütün yolları kullanarak Roman'dan kaçma zamanıdır.Hikayeleri farklı ,inançları ayı altı kişi Kehribar isimli köpek eşliğinde yedincinin yanında toplanır. Hepsi birlikte geceyi gecirmek için yine Kehribar eşliğinde bir mağaraya gelirler ve uyurlar. Kehribar taşı çam reçinesinin fosilleşmiş halidir.Bazen kehribarin içinde geldiği döneme ait canlı kalıntıları da olur ve ait olduğu zamana ulaşana kadar hiç bozumaz . Tıpkı romandaki yedi uyurlar gibi...İşte değerli bir doğal taş olan kehribar değer bilen ellerde daha da değerlenir ama değer bilmeze geçerse çok çabuk kırılır. Yedi uyurlar uyandıkları döneme sadece dokuz dayanabildiler. Roma 'nın resmi dini Hristiyanlık olmuştu ama geçmişten gelenler kilise tarafından kabul görmediler. Şimdi söyleyin," dedi gezgin. “İçimizden hangisi bu rüya hiç görülmemiş gibi davranabilir? Bundan sonraki yaşamına onu yok sayarak devam edebilir? Bir taşın üzerine çıkıp gördüklerini ve bildiklerini uyarmadan, bu rüyayı anlatmadan edebilir? Eğer bunu yapabilirsek susalım." Doğup, büyüdükleri dokuz güne kadar hepsinin bir hayattı olan bu şehirde artık ne bir evleri ne de onları anlayanları vardı.Gerçi aralarına onlara yardımcı bir Sebastian katıldı ama o da kilise tarafından mimlemdi. Tek yer onları bu zamana getiren geçit olan mağaraydı.Hepsi yine o ilk uykuya daldıkları gibi yerlerini aldı içlerinden bir tanesi uyumaktan vazgeçti.O 309 yıl önce rüyasında gördüğü hatunu bu yüzyılda buldu.Mağrada arkadaşlarına son kez baktı... Alıntı: Kimse uyanmamıştı. Uyananlar da daha iyi bir yere uyanmamıştı işte. Şehir, giyim kuşam, yeme içme her şey değişmişti. Ama hiçbir şey değişmemişti. İnsan hâlâ zalim, güçlü yine gücünü aldığı dava adına kan dökücü, fesat çıkarıcı; kurban kurtulduğu anda zamanenin cellâdı. Haklıymış Karadeniz sürgünü şair, hâlâ “insan insanın kurdu." O millet, şu coğrafya, öbür ülke, diğer kavim... İnsanın yaratıldığı günden bu yana sadece iki millet vardı aslında. Çünkü insanın bir yanı melekse öbür yanı şeytandı. Yarısı Habil'se öbür yarısı Kabildi. Bir yanı suysa bir yanı ateşti. Güldü, dikendi, acıydı, şerbetti. İh- tişamdı, sefaletti. Ve insan bu, Meryem'in beyaz zambağı, bozgun çıkarıcı kan seviciydi. Not:İlk 300 sayfa karekterleri, yaşadıkları coğrafyayı, siyasi ve dini düşüncelerin ayrıntılı tasvirleri ile epey ağır ilerlerken ,son 300 sayfa sizi sizden alıyor.Kendi içinizde bir metamorfoz başlıyor.
Kehribar Geçidi
Kehribar GeçidiNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 20212,329 okunma
·
407 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.