Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

559 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Bazı yerleri çok durağan bazen ben ne okuyorum diyeceğiniz kadar uzun cümleler Paris sokakları... Aslında bir yerde geçmişe yolculuk gibi o zamanın şartları zorlukları ve insanların suçlu veya suçsuz kolayca yok olup gitmesi... Çirkinliğin ve güzelliğin birbirini topluma karşı korumaya çalışması. Güzel olan Esmeralda Zangoç'a teşhir direğinde su veriyor, Zangoç ise Esmeraldayı idam edilmek üzereyken kurtarıyor. Karekterler arasında en çok kızdığım Rahip oldu. Belki Victor Hugo Kader yazısından esinlenmiş ama romanda Esmeralda ve Quasimodo Rahibin türlü hileleri arasında kaldı. Keyifli okumalar... Victor Hugo’nun Notre Dame’ın kamburu kitabını yazmasındaki tetikleyici nedenin Notre Dame’ı ziyaret ettiği ve her yanını dolaştığı bir sırada kulelerden birinin karanlık bir köşesinde duvara elle kazınmış ‘Kader’ sözcüğünü farketmesi olduğunu söylüyordu. Notre Dame’ın görkemli yapısının etkisi bir yana, bir de bu gotik yazıya özgü Grekçe “kader” yazısı böyle bir eserin kaleme alınmasının ilhamını veriyordu. eserinin girişinde uzunca betimlemeler yapılıyor, Paris’i, Paris’in tarihini ve haritasını kelimelere dökerek avuçlarımıza usulca bırakıyor. Paris’in caddelerini, köprülerini, sokaklarını detaylıca anlatıyor; Notre Damme Katedralinin romanın merkezinde nasıl yer aldığını okuyoruz. Terkedilmiş çocuklar bölümüne, insanların, ürkek, tiksinti, şaşkınlık, acıma ve türlü duygular sağanağına girmesine sebep olan kambur, tek gözü siğilli, çarpık bacaklı şekilsiz bir bebek bırakılmıştı. Kaderi hakkında söylenen aşağılayıcı ve vahşi söylemler onun ruhunu ve bedenini karanlığa terketmesi için yetiyordu. Ama ona uzanan el, belki acıma belki sadece iyilik belki de ahirette onu kurtaracak bir araç düşüncesi içinde olan bir rahibin eliydi: Claude Frollo. Quasimodo Notre Dame’ın zangocu olarak Frollo’nun yanında; ama insanlardan olabildiğince uzakta yetişir. Aşağılamalardan, ona bir ucube gibi bakan gözlerden uzak duruyor, Notre Dame onun için bir sığınak, bir yuva oluyordu. Çanlar zamanla Quasimodo’nun kulaklarını sağır etsede, O, çanları onun adeta bir çığlığı bir haykırışı ama en önemlisi de bir dostu olarak görüyor ve yüksek kuleden şehre yayılan haykırışlarını büyük bir keyifle izliyordu. Quasimodo mahkemede neyle suçlandığını bilmeden yargılanıyordu. Sağır bir yargıcın kendince hükümler verdiği, karşısındakini sadece dış görünüşüne göre yargıladığı bir adaletsizliği, tüm salondakilerin kahkahaları eşliğinde uyguluyordu. Yargıcın sağırlığı o zamanki adalet sistemine bir gönderme olarak anlayabiliriz. Çirkinliğiyle ün salmış Quasimodo’nun ölmesi gerektiğini söyleyen halk; birkaç gün önce aynı meydanda deliler papası ve prensi olarak seçilen Quasimodo’yu alkışlayıp saygıyla selamlıyan halktı. Tarihte kadınlara uygulanan şiddet ve vahşetin en önemli örneğidir cadı avcılığı. Toplumu kötülükten arındırma amacıyla Ruhban sınıfı tarafından başlatılmış daha sonra din adamlarının kadından uzak olmalarının baskısıyla yaratılmış; öfke ve nefretin kadınlar üzerinde bastırılmış duyguların dışa vurumu olarak işkenceye dönüştürülmüştür. Kilisenin zamanla teolojik bir fikre dönüştürdüğü cadı avcılığı ilk kez ortaçağ döneminde ortaya çıkmış ve 1400-1700 yılları arasında birçok insanın yaşamını yitirmesine sebep olmuştur. Çeşitli işkence aletlerine maruz kalanların çığlıkları kilise çanlarını bastırmaya yetiyordu. İşte bu işkenceye Esmeralda’da maruz kalıyor ve cadılık suçlamalarını, işkenceye daha fazla dayanamayarak kabul etmek zorunda kalıyordu. Esmeralda, aşık olduğu ve kendini tamamen teslim ettiği yüzbaşı Phoebus’un yaralanmasının sorumlusu olarak mahkemeye çıkarılıyordu. Bir büyücü olduğu iddiaları, birkaç kişinin tanıklığı ve keçisine öğrettiği bazı numarlarla daha da kesinleşiyordu. İşkence yapılması ya da yakılması gibi cezaların verilmesi kaçınılmaz oluyordu. Tabi hayvanlarda bu durumdan nasibini alıyordu. Rahip Frollo, bilimle ve sanatla ilgilenen farklı bir karakter olarak çıkar karşımıza. Katedralin en karanlık yerlerinde inzivaya çekiliyor, bir yandan da aklı diri tutan bir yaşantıyı sürdürüyordu. Yıllarca kadınlardan uzak olmanın verdiği sıkıntıların hep üstesinden gelmiş, kilisenin kutsallığından ruhunun kutsallığını beslemiş; ama bu kutsallığın etkisi olan yaşam biçimi Esmerelda karşısında başka bir şeye dönüşüyordu. Aşk ve nefretin birleşimi bir duyguyu derinden yaşayan Frollo, Esmeralda’nın aşkını istediği kadar, onun ölümünü de istiyordu. Bastırılmış duygularının açığa çıkmasına sebep olan bu kızın ölümü, onu tekrar kutsallığına döndürmesi için tek yoldu. Çünkü onun varolduğu düşüncesi bile aklını bulandırmaya yetiyordu. Bu saplatılı durum Rahip Frollo’da bir çeşit işkenceye dönüşmüştü.
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202232,8bin okunma
··
239 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.