Sayfaları çevirmeye doyamadığım, yok mu birkaç sayfa daha dediğim o kitap... Sadece Bir Canavar gerçekten mükemmeldi. Zaman yolculuğu temalı okuduğum ilk kitap sanıyorum bu. O yüzden kafalar biraz karışık. Kitabın ilk sayfasından itibaren Joan henüz 6 yaşındayken bile sen canavarsın, insanlar bunu bilmemeli diye anlatsalar da bizim saf kızımız elbette bunları kendisine anlatılan bir masal olarak nitelendiriyor. Ta ki bir gün birinden yanlışlıkla zaman çalana kadar... Başlarda tabii ki anlayamadım neler olduğunu. Yani canavarlar var, insanlardan yaşam çalıp zamanda yolculuk yapıyorlar. Peki neden? Yani zamanda yolculuk yapıp birilerini mi kurtarıyorlar? Hayır, zaman çizelgesi zaten buna izin vermiyor. Bildiğimiz zevkine "ay ben bir seksenlere gideyim bakayım orada neler oluyor" dercesine insanların yaşamlarından çalıp çağlar arası fink atıyorlar. Joan ilk başta durumu kabul etmedi. Ben de öyle... Fantastik kitaplardaki özel güçleri sorgulamam ancak hani vampir de olsa eğer ana karakterse insanlara zarar vermeme konusunda bir hassasiyet olur biz de deriz ki; "aaa canım bak vampir ama insanlara zarar vermiyor." Ama biz bunu diyemedik. Ve ben de tıpkı Joan gibi insanlardan zaman çalınarak yapılan bu seyahatleri doğru bulmadım. Kitap boyunca çok yanlış hissettirdi. 10 değil de neden 9 puan verdim? İşte bu yüzden! Ancaaaaaak bu kısmı bir kenara bırakırsak harikaydı, mükemmeldi, sayfaları nasıl çevirdim bilemedim. Bir kere aksiyon hiç bitmedi. Birkaç saniye bile olsa durup dinlenmedik. Bu durum beni kitaba daha da bağlamaya yetti. Yazarın ilk kitabı olmasına rağmen asla acemilik sezmedim. Bence sınırsız bir hayal dünyası var. Yani zamanda yolculuk yazıp da nasıl mantık hatası yapılmaz? Tam olarak böyle... Karakterlere gelecek olursak; Joan beni arada bir sinir etmedi değil. Önünü ardını düşünmeden lapss diye her şeye atladı. Ama işe yaramadı dersek yalan olur. Ne kadar kızsam da hep doğru şeyi yaptığını anladık. Ben Nick'e kızamadım. Yani kötü karakter olamadı o. Sadece sonundan bahsetmiyorum. Okuyucu olarak bazı şeyleri öğrenmeden önce de Nick benim için ne iyi ne kötüydü. Ama bizim kıza zaafı olduğu en başından belliydi. Peki Aaron? Korkak mı, cesur mu? Seviyor mu nefret mi ediyor? Bu karakter benim için tamamen muammaydı. Ne zaman bir terslik olsa hop Aaron kaçıyor. İncelemelere bir göz attım Aaron'la Joan'ı yakıştıranlar olmuş. Tamam ama bir Nick'e bakın bir Aaron'a... Korkak esas oğlan mı olur? Tom, Ruth, büyükanne ve diğerleri... Güzeldi. İyi işlenmiş bir kurguydu. Mantık hatası ben bulamadım ki bence yoktu. En sonunda her şey bir mantık çerçevesine de oturunca tadından yenmedi. Vıcık vıcık aşk olmayan, smutsuz (sonunda) bir kitaptı. Ruhum dinlendi kısacası. O klasik "ben sana yandım, e hadi sevişelim o zaman" kurgularından uzaktı. Eee, daha ne olsun? Okuyunuz, tavsiyedir.

Sadece Bir CanavarVanessa Len · Olimpos Yayınları · 2022282 okunma

·

211 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Berna Aslıhan