Gönderi

bana heba bu sahra bu şems bu saye Sırtimdaki hırkayı eskitir , eskitir demlenedursun ayalin, aynalar da talan bu beyazlik bana bu solmuşluk bu gaye bana deva değil pirim bu erlik bu dolu bu bade otursa karşıma bu çığlık bu vaaveyla bu hengame diner bu telaş bu alkış bu kargış bu veba diner diye sana, diye nisan diye haziran sana değil sana değin bu naat bu kasid bu güzide erteledigim onca betimleme, bu dil sana, sana bu dil a tahammülü kalmadı toprağın, toprağın bile bu zelzele bana, bu daglanmis dağlar ağrılar erbabım yeri yok bunca şeyin bu meydanda aşıklar taşa tutar, sofulara çilehane, zahid merdane çölde bir kervana sordum dedi askıda muamma saçları dedi sana leyl sana şeb sana şam sana akşam
·
478 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.