Serinin ilk kitabı olan Kapak kızı ‘nda Selda ,Ersin ve Bünyamin'in hikayelerini ve onların bakış açısıyla Şebnem’i okumuştuk. Bu kitapta sıra Şebnem’in hayatına şahit olmaya geldi onun ağzından.. Geri dönüşlerle çocukluk , ergenlik ve yetişkinlik dönemlerini okuyoruz. Babasının iş kazasında bir kolunu ve yüzünün bir kısmını kaybetmesiyle hayatı tepetaklak oluyor Şebnem’in. Zamanla annesiyle arasında açılan uçurumla birlikte onu yaralayan insanlardan bir nevi hayattan öc almak için yaşamaya başlıyor. Güzelliğini de bunun için kullanıyor.. Hayatın sırtına yüklediği tüm yükleri ,acıları kendisinden çıkarıyor..
Uzun soluklu bir okuma oldu. Şebnem’in hayatı sarsıcıydı,zordu. İlk kitaptan çok çok daha etkileyiciydi. O yüzden unutamayacağım kitaplar arasına girdi. Farkettiğim bir şey de şuydu ki kitapta Şebnem'in adı hiç geçmiyordu. “Kadın" kavramının sadece vücuttan ibaret olmayışını, sömürülen bütün kadınların sesi olması için yazarın bunu yaptığını düşünüyorum. Velhasıl kelam bana dokundu Şebnem’in hikayesi. Herkese iyi okumalar diliyorum.