Gönderi
'Para İçin'
Bu kitap ortaokuldan beri okumayı istediğim tek kitap sanırım. Bu zamana nasipmiş. Peki neden okumayı istiyordum? Bu konuya spoiler olmaması açısından son paragrafta tekrar değineceğim.
Eser 3 köylü arkadaşın para kazanmak için Çukurova'ya gelmesi ile başlıyor. Şehir hayatı hakkında bilgisiz olan bu üç arkadaş, İflahsızın Yusuf'un amcasının öğütleri ile şehirde dolandırılmamaya, kendini ezdirmemeye çalışıyor. Tabii şehir hayatı arkadaşların tahmin ettiği gibi değil. Çok daha çetin. Bu üç arkadaş hemşerilerinin Çukurova'da fabrikası olması dolayısıyla geliyorlar. Ne de olsa hemşeri! Onlar varken elin adamını işe alacak değil ya patron. Üç arkadaş fabrikada işe girmesine giriyor fakat bunun için de kırk takla atıyorlar. İş para almaya gelince ustabaşı haraç istiyor. Bizim adamlar keriz mi? Verirler mi hiç? Vermediler de zaten. E vermeyince ne oldu. Bi şekilde taklaya geldiler, işten ayrıldılar.
Daha başka işler arayıp buldular fakat o işler fabrikadan farklı mı? Değil tabii ki. Her yerde ezilmeye mahkumdular. Her yerde hakları yendi bu köylülerin, fukaraların.
Orhan Kemal'in gerçekten toplumcu-gerçekçi eserleri muhteşem. Her alanda eleştiri olan bir eser. Zaten yüksek beklentiler ile okuduğum bu kitap beklentilerimi karşıladı. Edebiyatımızda okunması gereken eserlerde başı çeken bir eser bence.
Şimdi gelelim ilk paragrafta bahsettiğim konuya. Buradan itibaren Spoiler içerir! Muhtemelen kitabın konusunu ortaokulda Türkçe dersinde duymuştum. Konu dediğime bakmayın. Kitap hakkında tek bir cümle hatırlıyordum aslında. O da kahramanlardan birisinin bacağını patoz makinesine kaptırdığı! Bunu hatırlamamın sebebi belki de o yaşımda bu olayın fazla vahşice gelmesidir. Yıllar oldu ortaokulu bitireli fakat o cümle aklımdan çıkmadı.
··
22 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.