"Devletin dini İslamdır ibaresini kaldırıp yıllarca boş bıraktılar. Sonra Türkiye Cumhuriyeti Devleti laik- tir' ibaresi koyuldu. Ama laiklik de bu değil baba; onla- rinki başka bir şey yani düpedüz dinsizlik" demişti. "Bu jakoben laik kafa, devlet ve din işlerini ayıracağız derken dini hayattan çıkarmak için her türlü gücü kullanıyor. En basit insanlarda bile ilahi bir güce inanma duygusu vardır. Pagan toplumlarda bile. Bunlar buna saygı duy- muyor. İnsanların kendi inandığı şekilde hayatlarını de- vam ettirmeleri için gerekli olan dini bilgileri aktarmaya bile tahammül edemiyorlar. Bugün Türkiye'yi yönetenle- rin ekseriyeti Fransız eğitimi almış ya da Fransa'da ye- tişmiş kişiler. Cumhuriyetçilerin monarşi karşısında ka- zandığı zafer aynı zamanda pozitivist düşünceye sahipti. Onun için de krallığı devirince "Tanrı'yı da yendik' dedi- ler. Bugün bizi yönetenler de bu düşünce ekolünden etki- lenen insanlar. Dinin insanları geri bıraktığını düşünen batıyı model alırken kendi tarihi zaviyesini göz ardı et- mektir bu. Türkiye'yi batıya doğru pupa yelken götürece- ğiz diye kanunları da birebir aldılar. Bunlar bize uyar mi uymaz mı diye hiç düşünmeden. Gözlerini o ışık kör et- mişti çünkü. Mecelle gibi bir misal varken elinde, onu ge- liştirip uygulamak yerine, İsviçre Fransa İtalya'dan kanun kopyaladılar. İşte pozitivist aydın prototipi mutlak gücü eline geçirdiğinde böyle ceberrut bir diktatörlüğe dönü- şebiliyor kolayca. Mazeretleri de basit: Halkımızın bey- nini bu gerici şeriatçı söylemlerle iğfal ediyorlar. Gevşek- lik gösterirsek şeriat yanlıları hiç boş durmaz. Kim kaldı şeriatı isteyecek Baba? İsteyecek gibi olanları astılar, sür- düler, zindanlara tıktılar, işsiz aşsız bıraktılar. Kala kala geriye ellerinde şapka, İsmet İnönü'ye temennâ etmeye koşan garip yaratıklar kaldı.
·
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.