Gönderi

İsar - Kendine Tercih Etmek “Kendileri fakr-u ihtiyaç içinde olsalar bile (onları) Özcanlarından daha üstün tutarlar. Kimin hepsinin (mala olan) hırsından ve cimriliğinden korunursa işte muratlarını erenler onların ta kendileridir.” | Haşr Suresi 9. Ayet | İsar; kendi nefsini tercih eden kimse kendisinin muhtaç olduğu şeyi terk eden kimsedir. Şahih ise elinde olmayana karşı hırslı kimsedir. Eline bir şey geçirdi mi, ona karşı hırslı olduğundan elinden kaçırmak istemez cimri olur. Çünkü hırs cimriliği emreder. Resulullah (s.a.v); “Cimrilik Faust un sakınınız. Çünkü hırs ve kimdiniz sizden öncekileri her hak etmiştir. Hırs onlara cimri emretmiş, onlarda cimri olmuşlar, akrabayla alakalarını kesmişlerdir.” Eğer kişinin malı yoksa insanların elinde olanı karşı tokgözlü olması cömertliğidir. “İnsanların elindeki şeylerden Tokgöz’lü olmak. Bağışlama cömertliğinden daha üstündür.” | Abdullah b. Mübarek | 1- Mal ile İsar yapmak; açları doyurmak, çıplakları giydirmek, sen susuz kendi suyunu ona vermen, ancak bu durum seni dinen caiz olmayan şeylere götürmemeli. Mesela malını verip mağdur ve muhtaç olmamalısın! Sonra insanlardan istemeye ve dilenmeye başlarsın. Eğer ibadet ehlinin Allah’a giden yolda başkasını düşünerek, kalbi, aklı onunla meşgul olacaksın o halde bu kişi o işi yapmamalıdır. Çünkü kalbin ve aklın Allah ile meşgul olması gerekir. Başkasının menfaati için bunu yapmamalısın! Allaha karşı kalbini, halini ve vaktini düzeltecek olan hiçbir yolu başka bir şeyde değişme. Eğer böyle bir durumu tercih edersen farkında olmadan Allaha karşılık şeytanı tercih etmiş olursun. 2- Allahın rızasını isar yapmak; halkın hoşuna gitse de, gitmese de Allah’ın rızasını bulunduğu şeyler istemek ve yatmaktır. Bu nebilerin, resullerin ve ulul-azm o peygamberlerin içinde de peygamberimize aittir. O bütün alemin düşmanlığını Allah rızası için üzerine çekti. O kulise gücünün yettii kadarını yapmaya gayret eder. Allahın rızasını halkın rızasına tercih ettiği kadar zorluklar yaşar. Allah ona sabrını ve Mihnetine karşılık nimet, sevinç ve yardım eder. Böylece kul korktuklarından emin ve umduklarını nail olur. “Allah’ın Sünnetinde asla bir değişme olmaz. “Kralınca Allah rızasını hakkın rızasına tercih edenler halkın nazarın hoş görülmez. Önceleri Övenler görmeye, sevenler kızmaya başlar. Onların sana zararı dokunursa bile Allahın gazabı çok şiddetlidir. Kimin Allaha bağlı olgun ve sağlam olursa insanların düşmanlık ve engellemeleri onu sarsamaz. Dağlar onu kımıldatamaz. Kim takva ve zühtü takılırsa o başarıya ulaşır. Kimde zayıf düşer ve geri kalırsa bunun sebebi; dünyayı çok sevmesinden ve övülmeyi sevmesindendir. 3- Tercihini kendi nefsine değil, Allah’a nispet etmendir. Yani tercihini yaptıran Allah’tır. Sen değilsin. Ve verdiğini veren de Allah’tır. Sen isarı ona teslim etmiş olursun. Eğer o kul tercihi kendi yaptığını iddia ederse o halde verdiği şeyin de Maliki (haşa) kendi olduğunu düşünür. Böylece Allah’ın mülkünde Allah’ın mülkü olan sen, Allah’ın tercihiyle Allahın malını vermiş olursun ki, Allah seni kullandığı için de hamd etmen gerekir. Elhamdülillah! Kul gerçekte hiçbir şeye malik değildir. Melikin kuludur. İsteyerek de istemeyerekte onu verdirecek olan Allah’tır. Tevfik Allah’tandır.
·
92 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.