Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

125 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Latife Tekin fanı olmalık kitap.. Sevgili Arsız Ölüm’den sonra 2. aşkım bebeğim. Kitabın isminden bahsedelim öncelikle. Kitapta verilen bilgilerden biri “Berci” isminin nereden geldiğiyle ilgili zaten: “Köyde yazıda yaylayan, gece dışarıda kalan koyunları sağmaya giden kızlara ‘Berci kız’ denirdi. Bu kıymetli bir iş olarak görülürdü. Köyde kullanılan bu ismin biraz değiştirilerek kentte de kullanılmasına devam edilmiştir. Çiçektepe’de yalnızca çöp ayıklayan, çöp toplayan kızlara bu sıfat layık görülmüştür.” İşte romanın adı, köyde çobanlık yapan kıza verilen “Berci” adının devam ettirilerek, kentte çöp toplayan kadınlara verilmesi ile sonrasında da kentteki kadınlara özenilerek hayat kadını Deli Gönül’e “Kristin” adının verilmesi ile ortaya çıkmıştır. Burada köye ait olan bir unsurun kente taşınarak varlığını sürdürmeye devam ettiği görülüyor. Roman -yazarı her ne kadar bir masal olduğunu söyleyerek romana mesafeli dursa da- köyden kente göçün ve yoksulluğun bir panoraması.. Panorama kelimesi yetersiz kalır aslında. Romanda belli başlı bir ana karakter olmasa da anlatım genel bir görünüşten ibaret diyemeyiz ki zaten eser, belli bir serim-düğüm-çözüm planına da bağlı kalınmadan yazılmış. Çiçektepe’nin -kanun dışı- kuruluşu ve bu süreçte köydeki yaşam stillerini hâlen sürdüren ama şehirleşmeye de çalışan ve ikisi arasında bocalayan insanların yaşadıklarının anlatıldığı romanda birçok meselenin irdelendiğini görüyoruz: yoksulluk, cahillik, batıl inançlar, fabrika hayatı, hastalıklar, sınıf mücadeleleri, kadın-erkek ilişkileri, işçi-işveren ilişkileri, haksızlık, çaresizlik, grev, şiddet… Sanayi mahallesi ile çöp sahası arasında konuşlanmış bu mahallede gecekondular yıkım tehlikesi altındadır sürekli. Yıkım ekipleri gelip evlerini yıkar, onlar yıkmasa durmak bilmez rüzgar yıkar. Mahallenin çevresindeki fabrika atıkları, çöp yığınları, bebeklerin bile ölümüne yol açan pis sular, işçilerin fabrikalarda zehirlenmeleri-kısır kalmaları… Kısacası çöp ve pislikten müteşekkil Çiçektepe’nin “insanlıktan çıkmış” insanlarının mücadelesi hiç bitmez, bu yüzden de hep mutsuz ve hastalıklıdırlar. Özellikle işçi-işveren ilişkilerinin anlatıldığı bölümlerde işçilerden çok alan ama neredeyse hiç vermeyen o sömürü düzeninin nasıl kurulduğu, insanların küçük vaatlerle nasıl kandırıldığı, aza tamah ettirildiği gözler önüne dehşet verici-mide bulandırıcı ama çok açık bir şekilde serilmiş. İşveren tarafının bakış açısını öğrenirken işçi kesiminin çaresizliğini hissediyorsunuz. Latife Tekin’in folklor ve sözlü edebiyat unsurlarından sıkça faydalandığı; ağıtlarla, tekerlemelerle, manilerle süslediği tüm bu anlatılar, masal-gerçek karışık bir şekilde sunuluyor. Masal derken aslında anlatımın birtakım olağanüstülükler barındırmasından bahsediyorum. Büyülü gerçekçilik dediğimiz -ki bence edebiyatımızdaki en iyi temsilcisi Latife Tekin’dir- akılla çözümleyemeyeceğimiz olayları/durumları büyüyle ilişkilendirip geçmek mefhumunun kullanılabileceği en güzel konuyu seçmiş yazarımız da: göç ve yoksulluk. Öyle çaresiz ki Çiçektepeli insanlar, bu yaşam şartlarında insan ancak ölür ya da delirir. Onlar da işte batıl inançlarına sığınıyor. (Otoriteye başkaldıramayan, doğaüstü bir kurtarıcıdan medet umar.) O “batıl inanç” kavramı da Güllü Baba’da temsil ediliyor. İnsanlar her kötü durumda ona sığınıyor, ondan yardım bekliyor. (Güllü Baba isminin türbeleşmeye uygun oluşu:) Hayatta kalmanın binbir çeşit yolundan biri işte.. Eserin finalinin de Güllü Baba’nın romanın başındaki öngörüsü üzre olması dinin/batılın/inancın insan üstündeki etkisini gösteriyor. Latife Tekin “Benim bütün kitaplarım otobiyografiktir.” diyerek “Sevgili Arsız Ölüm”ün ve “Berci Kristin Çöp Masalları”nın insanı niye bu kadar etkilediğini de anlatmış oluyor aslında. Gerçekleri bu çıplaklığıyla görebilmemiz, yazarın kendi yaşadıklarını tüm samimiyetiyle dile dökmesinden sebep. “Bir vardı bir yoktu Allah’ın kulu çoktu.”
Berci Kristin Çöp Masalları
Berci Kristin Çöp MasallarıLatife Tekin · Adam Yayınları · 19841,703 okunma
·
284 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.