Neden yaşıyorsunuz? Yaptığınız her şeyi ne için yapıyorsunuz? Bütün çabanızı sergilemenize sebep olan şey nedir? Anlamlandırmaya çalıştığınızda bir anlam verebiliyor musunuz içinizdeki sizi çabalamaya sevkeden dürtülerinize veya hedeflerinize? Belli bir şey var mı yoksa sadece yaşıyor musunuz? Hiç sorguladınız mı kendinizi, benim bütün hayatımı yaşamamın, temel bir amacı, bir içsel duygu ya da bir hedefim var mı diye?
Bütün insanların, hayatını yaşamak ve çabalamak için farkında olsun veya olmasın iç dünyasında besledikleri umutlar veya dürtüler vardır. Kimisi hiç bir şeyin farkında değildir, tamamen hayatını doğal seyrine bırakmıştır. Yaşadığı toplumda neler yapılıyorsa, doğal süreç neyse, ya da herkesin başına ne geliyorsa aynısı ona da olacak. Bunu düşünmeyi aklına bile getirmeye gerek yok ki. Zaten hayat akıp gidiyor. Böyle düşünen insanların iç dünyasında bile o toplumda revaçta olan olağan şeyleri yaşayacağı günlerin umudu vardır. Ama bu onları farklı kılmaz.
Kendilerini farklı kılan umutları, hayalleri veya hedefleri olanlar da vardır. Hayattaki yaşam amacını bulmak için arayışta olanlar da vardır. Yaşadığı ortamın, toplumun veya şartların mecbur bıraktığı veya sorumlu hissettirdiği bir amaç uğrunda kendisini mücadele ederken bulanlar da vardır. Beşeri bir aşk için tüm hayatını anlamlandırmaya çalışan insanlar olduğu gibi, sürekli ışığa yakın olmak ve onda yok olmak istercesine ışık kaynağına çarpan kelebekler gibi ilahi aşkla yanıp tutuşanlar da vardır.
Yaşadığınız bir olay, karşılaştığınız bir insan, duyduğunuz bir ses, hayran kaldığınız bir güzellik, okuduğunuz bir kitap, içinize doğan bir ilham, ya da Allah tarafından gönderilen bir uyarıcının uyarısına rastlamanız sizin rotanızı tamamen değiştirebilir. Hayatınızın tam ortasına koyduğunuz ve etrafında döndüğünüz ışığınız nedir?
“Dünya hayatını, onun göz kamaştırıcı süsünü ve şatafatını arzulayanlara, bu gayeye yönelik yaptıkları çalışmaların karşılığını dünyada tastamam veririz. Onlar bu hayatta hiçbir haksızlığa uğratılmazlar”(Hud Suresi 15)
“Hiç şüphesiz ahiret mükâfatı, iman edip Allah’tan korkanlar için daha hayırlıdır”(Yusuf suresi 57)