Farklı evrenler, farklı ideolojiler, farklı duygular...
Bir bilinmezin tam ortasına kilit taşı olarak düşmek, tam olarak ne yapacağını bilemeden hislerinle ve mantığınla çatışmak, güvenmeye en çok ihtiyacın olduğu zamanda hiç kimseye güvenememek, en çok korktuğun anda bile cesur görünmek zorunda kalmak. Bütün bunların bir sınav mı yoksa korkunç bir kâbus mu olduğunu anlamak için derin okyanuslarda çırpınmak. Hepsinin amacı tek bir nefes, bir yudum su, bir avuç toprak ve ufak bir kıvılcım değil miydi?