Gönderi
Bir toplumun ve devletin ayakta kalabilmesinde temel görevi gören iki unsur; eğitim ve milli kültür Samiha Ayverdi'nin bakış açısıyla eserde ele alınıyor.
Yazar eğitimin maneviyat ve ruh üzerine temellendirilmesi gerektiğini savunuyor. Maddenin karşısına ruhu konumlandırıyor. Tarihi hafızamıza yönelerek Selçuklu ve Osmanlı Dönemlerinde olduğu gibi İslam ruhu ve Türk gelenekleri üzerine temellenen maneviyatı ön plana alan milli bir eğitim politikası uygulamamız gerektiği yazar tarafından dile getiriliyor.
Yazar eserinde Cumhuriyet Döneminden itibaren uygulanan eğitim politikalarına şiddetle karşı çıkıyor. Batı'yı kopye eden şark kültürüne uymayan Cumhuriyet Dönemi eğitim politikalarının tarihimizi, dinimizi, dilimizi, kültürümüzü yozlaştırdığını savunuyor. Özellikle 1940 sonrası Hasan Ali Yücel eliyle şekillenen eğitim politikalarının komünist ideolojinin bayaraktarlığını yaptığı gerekçesiyle şiddetle eleştiriyor. Milli kültürümüzün en büyük düşmanın komünizm olduğunun altını kalın harflerle çiziyor. Bunun yanında emperyalist Avrupa'nın ruhtan ve maneviyattan uzak materyalist eğitim anlayışını da eleştirmekten geri durmuyor. Tarihimize yönelerek milli kültürümüzü ve eğitim politikalarımızı belli bir ruh ve maneviyat temelinde yeniden inşa etmemiz gerekliliğini savunuyor.
Yukarıda ifade ettiğim düşünceleri yazar hayatının çeşitli dönemlerinde düzenlediği konferanslarda ve sohbetlerde dile getirmiştir. Bu düşünceler belli bir konu bütünlüğü içerisinde bu kitapta kendine yer buluyor. Kubbealtı Vakfının hayata geçiren yazarımız bu vakıf adı altında birçok ilmi çalışmaya imza atmış. Birçok öğrenci yetiştirmiştir. Bütün eserleri de bu isim altında neşredilmiştir.
İyi okumalar dilerim ...
·
61 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.