Gönderi

172 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 6 days
Salinger'ın Öyküleri
Holden Caulfield karakteriyle “Çavdar Tarlasında Çocuklar”da unutulmaz izler bırakan Jerome David Salinger’la yolum seneler sonra öyküleri vesilesiyle tekrar kesişti. Yazarın tek romanı olma özelliğini taşıyan “Çavdar Tarlasında Çocuklar”da Holden karakteri üzerinden bir ergenin çocukluk saflığını yitirmesi işleniyordu. Bunu yaparken roman boyunca gülümseten Salinger, romanın son cümlesiyle etkileyici bir bitirişe imza atıyordu. “Dokuz Öykü”, yazarın ikinci eseri. Farklı zamanlarda ve farklı yerlerde yayımladığı dokuz öyküsünü bu eserinde toplayan Salinger’ın öyküleri tek bir konuya indirgenemeyecek çeşitlilikte ama öykülerin üzerine düşen bir gölge var: II. Dünya Savaşı. Öykülerin kimisine direkt etki yapan, kimisinde ise bir fon olarak kalan II. Dünya Savaşı; kitabın üzerinde gezinen bir el gibi. Genellikle berrak bir anlatımla okurunu yakalayan Salinger, bu kitabında bazı öyküleriyle ön plana çıkarken (“Muz Balığı İçin Mükemmel Bir Gün”, “Eskimolarla Savaştan Hemen Önce”, “Esme İçin – Sevgi ve Safaletle”, “De Daumier-Smith’in Mavi Dönemi”, “Teddy”) bazılarında ise kopuk kopuk ilerleyen bir anlatımı tercih edip okuru zorluyor (“Yeşil Gözlüm, Al Dudaklım”, “Gülen Adam”). Aile içi iletişimsizlikten reenkarnasyon inancına, savaş sonrası travmadan sanat konularına kadar geniş bir yelpaze ile okurunu selamlayan Salinger’ın bu öykülerini okurken bazen satırların zor aktığını hissetsem de kitabı tamamlayıp öykülere tek tek yeniden baktığımda genel olarak kitabı sevdiğimi gördüm. Holden Caulfield’ı unutamayanlar için Salinger “Eskimolarla Savaştan Hemen Önce” öyküsünde Franklin karakteriyle okuruna göz kırpıyor. Bu öyküyü okurken aklıma hep o ele avuca sığmaz Holden Caulfield geldi. Kitabın uzun öykülerinden biri olan “Teddy”de 12 yaşındaki dahi bir çocuk anlatılıyor. Adı Teddy McArdle olan karakterin cümleleriyle yazımı tamamlayayım: “Ama onlar beni de Booper’ı da -kız kardeşim- böyle sevmiyorlar. Yani, olduğumuz gibi sevemiyorlar. Bizi birazcık değiştirmezlerse sevemiyorlar. Bizi sevme nedenlerini nerdeyse bizi sevdikleri kadar, hatta çoğu zaman bizden fazla seviyorlar. Herkes diğerini sevdiği ölçüde, onu sevme nedenini seviyor, hatta çoğu zaman bu nedeni daha da çok seviyor. O zaman pek iyi olmuyor.” (s.160)
Dokuz Öykü
Dokuz Öykü
J. D. Salinger
J. D. Salinger
Dokuz Öykü
Dokuz ÖyküJ. D. Salinger · Yapı Kredi Yayınları · 20191,133 okunma
·
111 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.