Gönderi

"Biz ise, ah, yeterince-kurnaz-olmayan-kişi, bir adım daha atabileceğini fark etmiştik ve Bail Channis senin için hazırlandı." "Öyle görünüyor ki pek hazır değildi çünkü beynini yolunmuş bir tavuk gibi soyuverdim. Karşımda çıplak ve bana açık bir halde titredi ve Rossem'in İkinci Vakıf olduğunu söylediğinde, bu gerçeğin ta kendisiydi çünkü onu yere öylesine sermiştim ki, hiçbir mikroskobik çatlakta hilenin bir zerresi bile sığınamazdı." "Çok doğru. Tedbirimiz açısından çok daha iyi. Zira sana Bail Channis'in bir gönüllü olduğunu söylemiştim. Ne tür bir gönüllü biliyor musun? Vakıf'ımızı Kalgan ve senin için terk etmeden önce, çok zorlayıcı bir duygusal ameliyat geçirmeye razı oldu. Yoksa seni kandırmaya yeter miydi sanıyorsun? Zihinsel olarak dokunulmamış olan Bail Channis'in seni kandırması mümkün müydü? Hayır, Bail Channis de zorunluluktan, kendi isteğiyle yanıltıldı. Zihninin en derin özüne kadar, Bail Channis, Rossem'in İkinci Vakıf olduğuna inanıyor. Ayrıca son üç yıldır, seni bekleyerek ve hazırlanarak, İkinci Vakıf'ın burada, Tazenda Krallığı'nda olduğu algısını yarattık. Başardık da, değil mi? Tazenda'yı ve bunun ötesinde Rossem'i bulabildin ama daha ilerisine geçemedin." Katır ayaklanmıştı: "Bana Rossem'in de İkinci Vakıf olmadığını mı söylemeye kalkışıyorsun?" Channis, oturduğu yerden, Birinci Sözcü'den gelen zihinsel bir güç akımıyla bağlarının büsbütün koptuğunu hissetti ve doğrulmaya uğraştı. İnanmaz bir halde, uzun bir feryat patlattı: "Rossem'in İkinci Vakıf olmadığını mı kastediyorsunuz?" Şaşkınlık içinde yaşamının anıları, aklındaki bilgiler, her şey, etrafında puslu bir şekilde fırıl fırıl dönüyordu. Birinci Sözcü gülümsedi: "Görüyorsun ya, İlk Vatandaş, Channis de senin kadar üzgün. Tabii ki Rossem İkinci Vakıf değil. Yoksa deli miyiz ki seni, en büyük, en güçlü, en tehlikeli düşmanımızı kendi dünyamıza getirelim? Ah, hayır! Eğer böyle yapmak zorundaysan, bırak donanman Rossem'i bombalasın. Ne bulurlarsa yok etsinler. Zira en fazla Channis ile beni öldürebilirler, bu da seni bir arpa boyu bile ileriye götürmez. Çünkü, burada üç yıl süren İkinci Vakıf'ın Rossem Seferi geçici olarak işlevini yerine getirdi, bu köydeki Ulular ise dün gemilere bindiler ve Kalgan'a dönüyorlar. Elbette donanmandan sakınacaklar ve senin varabileceğinden bir gün önce Kalgan'da olacaklar, dolayısıyla sana bütün bunları söylüyorum. Emirlerimi geri çekmediğim sürece, döndüğünde isyan etmiş bir imparatorluk ve parçalanmış bir krallık bulacaksın, sadece seninle burada olan donanma sana sadık kalacak. Sayıca ümitsiz bir azınlık oluşturacaklar. Dahası, İkinci Vakıf'ın adamları da asıl donanmanda olacaklar ve senin kimseyi yeniden dönüştürmemenle yakından ilgilenecekler. İmparatorluğunun sonu geldi, mutant." Zihni umutsuzluk ve öfkeyle dolarken, Katır başını yavaşça eğdi. "Evet. Çok geç... Çok geç... Şimdi görüyorum." "Şimdi görüyorsun," diye katıldı Birinci Sözcü, "şimdiyse görmüyorsun." O anın umutsuzluğunda, Katır'ın zihni açıkça serilmişken, o âna hazır ve niteliğinden de önceden emin olan Birinci Sözcü, çabucak içeri girdi. Değişimin tamamlanması, bir saniyenin önemsiz bir kısmı kadar zaman gerektirdi. Katır bakışlarını kaldırdı: "Öyleyse Kalgan'a döneyim?" "Tabii ki. Nasıl hissediyorsun?" "Fevkalade iyi." Alnı kırıştı: "Sen kimsin?" "Önemi var mı?" "Elbette yok." Konuyu bir kenara bırakıp Pritcher'ın omzuna dokundu: "Uyan Pritcher, eve gidiyoruz." Bail Channis kendi başına yürüyecek kadar güç topladığında iki saat geçmişti. "Hatırlamayacak bile, öyle mi?" diye sordu. "Asla. Zihinsel gücü ile imparatorluğu aklında ama artık güdüleri tamamen farklı. İkinci Vakıf'ın amacının yerinde bir boşluk var ve o barışçıl bir adam. Şu andan itibaren, yaşamının, uyumsuz fiziğinin ona bıraktığı son birkaç yılında daha mutlu bir adam olacak. Ardından, o öldükten sonra, Seldon Planı bir yolunu bulup devam edecek."
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.