(Dikkat Spoiler!) Atları da Vururlar, 1929 Büyük Buhran'ının Amerika Birleşik Devletleri'nde çok küçük bir ölçekteki etkileri üzerinden aslında kapitalist düşünce tarzının insana yaklaşımını eleştirel bir dille ortaya koyan bir eser. McCoy dönemin yaygın uygulaması olan dans yarışmalarını bir set olarak kullanıp kapitalist bir ekonomik düzen içerisinde insana yaklaşım ve insan ilişkilerini çok incelikli bir üslupla anlatmayı başarmış. Kapitalist ekonomik modelin üzerinde yükseldiği insan modeli ve anlayışı insanı sadece ekonomik sistemin çok küçük bir çarkı olarak görmekte ve sadece üretebileceği potansiyel ekonomik değer üzerinden değerlendirmektedir. İnsan artık kendinde bir amaç değildir. Aksine değerini, kâr elde etme amacına yaptığı katkı nispetinde kazanan bir araç konumuna indirgenmiştir. İnsan bedeni artık değersiz ve insan onuru ise anlamsızdır. Yarışmacıların bedenleri organizatöre daha fazla para kazandırmak için sömürülen metalar olarak ortaya konmuştur. Kitabın son kısmında anlatılan atın vurulma hikayesi Gloria'yı içinde bulunduğu sefil durumdan kurtarmak için vuran Robert'ın ruh halini anlatmak ve bir ölçüde meşruiyetini tartışmak için kullanılmış olsa da aynı hikaye kapitalizmin insana biçtiği araç rolünü de çok iyi temsil etmektedir. Robert'ın çocukluğunda yaşadığını aktardığı bu hikayede, Robert'ın büyük babasının atının ayağı kırılmakta ve büyük babası da atı vurmaktadır. Hikayede atın tüm değeri çiftliğe verdiği ekonomik katkıya indirgenmiş ve ekonomik katkı sunma şartları ortadan kalktığında da atın yaşamını devam ettirmesi için bir sebep kalmamıştır. At ancak çiftliğe ekonomik değer katma amacının işlevsel bir aracı olduğunda değerli ve yaşamaya layıktır. İşlev ortadan kalktığında yaşam hakkını da yitirir. Kapitalist düzen içerisindeki insan da böyledir. Birey kâr sağlama işlevini yitirdiğinde -toplumun kapitalistleşme düzeyine de bağlı olarak- devlet, toplum ve hatta ailesi tarafından da dışlanmaktadır.

Atları da VururlarHorace McCoy · Scala Yayıncılık · 2015200 okunma

·

71 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Mustafa Ertin