Y'aramazov KardeşlerNOT : Yarım bırakılan eserler arasındadır ancak şans verdiğiniz takdirde rahat okunabilir.
Dostoyevski'nin sevdiğim eserlerinden biri oldu Karamazov Kardeşler. Fyodor Pavloviç isimli karakterin tutku dolu yaşantısı evlatlarına da bulaşmıştır. Bu baba, çocuklarına karşı çok cimri ve hayata karşı fazlasıyla bencil özellikler barındıyor. Kendi iyiliği için de yapmadığı şey yok. Baş karakterlerden Aleksey, Dimitri ve Ivan bu babanın farklı annelerden evlatları bir de üvey çocuğu Smerdyakov var fakat haberi yok. Ancak kadın karakterlerin devreye girmesiyle o kadar karışıyor ki her şey, işte bu noktada kim kimi seviyor gelin bir bakalım :)
¶ Fyodor Pavloviç Gruşenka'yı seviyor
¶Dimitri Gruşenka'yı seviyor
¶Gruşenka ilk zamanlar Polonyalı sevgilisini, sonra parayı sonra da sürpriz bir ismi seviyor.
¶ Katerina diye bir karakterimiz var o da Dimitri'yi seviyor.
¶Ivan Katerina'yı seviyor.
¶Aleksey Liza'yı seviyor ancak büyük bir aşkla değil.
Bu aşk durumları ilk başta karışık gelecektir ama devam ettikçe alışıyorsunuz. Kitap Fyodor Pavlovi ile başlıyor demiştim. Devamında baş kahraman Alyoşa ( Aleksey) var. Manastıra girişini ve staretz Zosima adında bir din adamından etkilenişini anlatıyor. Burada izleyenler bilir Gönüldağı'ndaki Ciritçi Abdullah karakteri gibi bir izlenim oluşabilir kafanızda :') Alyoşa'nın manastır hayatında onu çekemeyen bir rahip adayı olan Rakitin ile karşılacaksınız. Tamamen itici biri olması okurken sizi de o etkiyle kızdırabilir.
Dimitri, Fyodor Pavloviç'ten mirasına düşen payını istiyor haliyle Pavloviç buna yanaşmıyor derken iş manastıra kadar uzanıyor ancak türlü rezillikler ile trajikomik durumlar yaşanıyor. Dostoyevski bu bölümde betimleme sanatını gerçekten mükemmel uyguluyor, sanki o manastırda sizde o karakterler ile oturuyor gibi oluyorsunuz...
Bazen olayların giriş bölümlerine hazırlık yapılırken, Dostoyevski okurla sohbet edip bir anda olayın içinde bırakıyor sizleri. "Okur bu şekilde anlayabilir/yorumlayabilir" vs. Arada bir kendini kitaba sokması bana çok keyif verdi.
Ya da
¶¶ (...) sadece beni özellikle etkileyen, aklımda ayrı yer tutanları anlatacağım için okuyuculardan özür dilerim. Belki de ikinci derecede olayları önemli gibi görmüş, göze çarpanlarını atlamışımdır. Hoş özür dilememek belki de daha iyi... ¶¶ ( syf. 875)
Fakat
Fakat
Fakat!
Dördüncü Bölüm
Onuncu kitap
- Çocuklar
Bölümü bence yazılmasaydı daha iyi olabilirdi. Yani kitabın akışını bozmuş burda Dostocum. Sonuna da eklemiş, bence olmasa daha iyi olabilirdi. Bu kısmı beğenmedim ne yazık ki...
Fakat sonrasındaki bölümlerde...
Çok sıradışı bir olay ( spoi vermemek adına) ile okurun beynini yakan durumlar yaşatıyor. Zavallı Dimitri çok üzüldüm... Ah Alyoşa.. Ve Katherina..
Kitabı tavsiye ederim son kez vermek istediği bazı mesajlar ile veda ediyorum.. Kitapla kalın
Kitapta ciddi mesajlar vardı :
- din içinde ayrılıkçı görüşler
-Tanrının varlığına dair sorgulamalar
- insanların din adamları ya da din yargılarında gruplaşmaları
- Batıl inançlar
- Toplum hizmeti adına insanları kandıranlar
- Dini kullananlar
¶¶ - Düşünüyorum da, şeytan yoksa, o zaman onu insan icat etmiştir ; hem de kendi benzeri olarak icat etmiştir.
- Tıpkı Tanrı gibi, değil mi? ¶¶ (syf. 317)
¶¶ Tanrı yoksa, yeryüzünün de, evrenin de başı insan demektir. Mükemmel! Tanrısız erdemli olabilir mi insan? ¶¶ ( syf. 789)
¶¶"(...) budala karının elinden parayı alınca topluma da bir hizmetim dokunabilir. " Böyleleri kepazeliklerine hemen toplumsal bir mazeret uydururlar. ¶¶ (syf. 785)