Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

156 syf.
·
Puan vermedi
Beyaz Kale
Kitap Osmanlıya esir düşen Venedikli bir köle(bilim, sanat, astronomi eğitimi almış) ile Hoca diye temsil edilen(bilim, deney, buluş,astronomi, mühendislik alanlarıyla ilgileniyor) Türk bilimcinin, Padişah 4.Mehmet zamanında birlikte yaptıkları çalışmalar esnasında yaşadıklarını anlatıyor. İkilinin hazırladıkları: havai fişek gösterileri, yıldızların asılı durdukları saydam küreleri gösteren temsili düzenekleri,silah icat etme çalışmaları, padişaha yazdıkları risaleleri, veba salgınının bitirilmesi için yapılması gerekenleri konu edinen çalışmaların anlatıldığı, tarihsel bir kurmacadan oluşuyor. Konusu ise birbirlerine fiziksel olarakta çok benzeyen bu iki karakterin, ayna metaforu kullanılarak zamanla nasıl benlik değişimi yaşadıkları üzerine inşa edilmiş. Sık sık sorulan " Ben niye benim? " sorusunun cevabıda, kitabın sonunda belirsiz bir şekilde yine size bırakılıyor. Orhan Pamuk'un kitaplarında hoşuma giden önceki ve sonraki kitaplarına çengel atıyor olması; kitapta veba salgınının anlatıldığı kısımlarda Veba Geceleri geçmesi ve bu kitabın giriş kısmının Sessiz Ev kitabının tarihçi karakteri Faruk Darvınoğlu tarafından yazılıp bu kitabı(girişinde kitabı Faruk Bey'in arşiv çalışmaları sırasında bulduğu Osmanlıca bir metinden esinlenerek yazdığı anlatılıyor) ölen kız kardeşi Nilgün'e ithaf etmesi gibi. Ben kitabı bitirdiğimde mevsimden mi benden mi bilemiyorum, belki daha sonra bir kez daha bakmalıyım! diye düşündüm. Orhan Pamuk'un tüm kitaplarını okuma niyetim devam etmekle birlikte, Kara Kitap'a kadar araya biraz zaman koymaya karar verdim. Ve kitaptan birkaç alıntı "İnsanların, dört iklim yedi bucakta, hep birbirlerine benzediğini anlamak için acaba Padişah mı olmak gerekiyormuş?" "Aynaya bakarken nasıl görünüşünü seyrediyorsa insan, kendi düşüncesinin içine bakarak da özünü seyredebilirdi. " " İnsanın, en küçük ayrıntısına kadar tanıdığı birisinin büyüsüne, korkulu bir rüyayı sever gibi kapılacağını ileri sürdüm." " Güneş battıktan ve yalnız Sarı Hüseyin Paşa'nın başarısızlığını değil, Doppio'ya, Lehlilerden başka, Avusturyalıların, Macar ve Kazakların da yardım yetiştirdiğini öğrendikten sonra, kalenin kendisini gördük. Yüksekçe bir tepenin üzerindeydi, bayraklı kulelerine batan güneşin belli belirsiz kızıllığı vurmuştu, ama beyazdı; bembeyaz ve güzel. "
Beyaz Kale
Beyaz KaleOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20229bin okunma
·
229 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.