Kitap, Tabucchi'nin tarihteki büyük fikir adamlarının içinden seçtiği 20 şahsiyetin kurmaca düşlerinden oluşuyor. En uzunu dört sayfa olan bu kısacık rüyaları okumak ilginç bir deneyim oldu. Rüya sahiplerinin içlerinde çok iyi tanıdığım isimler (Çehov ve Freud gibi) olsa da çoğunun adını ilk defa bu kitapta duydum. Bu yüzden okurken bazı göndermeleri kaçırıyormuş gibi hissettim. Freud'un rüyası mesela, çok güzeldi ama önceden Freud'la ilgili fikrim ve bilgim olmasa bana bir şey ifade eder miydi bilmiyorum. Gerçi kitabın sonunda rüya sahiplerinin hepsinin kısa kısa biyografileri var ama dediğim gibi onlar da çok kısa, her biri yarım sayfa kadar. Ben bir-rüya-bir-biyografi şeklinde ilerledim okurken. Biyografiler de öyle düz, ansiklopedik cümlelerle yazılmış biyografiler değil. Tabucchi'nin orijinal ve bazen ironik bazen dokunaklı diliyle özetlediği hayat hikayeleri. Pessoa için kurduğu şu cümle kalbimi ezdi: "Bir dâhi olduğunu hep bilmesine rağmen babaannesi gibi delireceği korkusunu içinden hiç atamadı." Kitabı beğendim, rüyaların her biri orijinaldi, dünyayı dümdüz görmeyen, gördüklerini eğip bükmeyi, patlatmayı seven bir kafanın elinden çıktıkları belliydi. Biyografi kısmında dikkatinizi şu çekiyor, seçilmiş isimlerin çoğu hayatının bir döneminde akıl hastalığından (yazarın deyimiyle delilikten ve delilik nöbetlerinden) mustarip kişiler ve çok yaratıcı birer dahiler. Kendisinden okuduğum tek eser bu incecik kitap olsa da Tabucchi'nin de onlardan aşağı kalır yanı yok gibi geldi bana. Eminim Freud'un düşü gibi diğer düşler de düş sahibinin hayatına atıfta bulunan zekice kurgulanmış hikayelerdi ama ben karakterleri tanımadığım için havada kaldı. Bu kitabı masadaki bilgisayarda arama motoru açıkken okumak daha iyi bir fikir olabilir. Ama bu ince kitap için öyle bir mesai harcamak istemezseniz bile okumaya değer.

Düşler DüşüAntonio Tabucchi · Everest Yayınları · 2023108 okunma

56 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.