3) Barış İçin Küresel Dua Günü
Ⅱ. Vatikan Konseyi'nden sonra Hristiyan dünyası önemli ölçüde değişti. Dinsel Çoğulculuk ilahiyatının virüsü, tüm Hristiyan dünyasını etkilemeye başladı. WCC ve Roma Katolik Kilisesi dünya barışı için diğer dinlerle diyalog başlatmak için birlikte çaba gösterdi.
Bu çabalar meyvesini verdi ve birinci Barış için Küresel Dua Günü 27 Ekim 1986'da İtalya'nın Asisi kasabasındaki St. Mary of Angels Bazilikası'nda düzenlendi. Bu dua toplantısında Tibet Budizmi'nin ruhani lideri Dalai Lama, Anglikan Kilisesi Önderi Canterbury Başepiskoposu, Rum Ortodoks Kilisesi Başepiskoposu ve diğerleri dünya barışı için birlikte dua edip oruç tuttular. Bu sahneden etkilenen uluslararası medya kuruluşları bu birlikteliği överek tüm düyada yakında barışın geleceğine dair umut vaat eden yayınlar yaptılar. Ve elbette Dinsel Çoğulculuk hareketi giderek güç kazandı.
Birinci Barış için Küresel Dua Günü'nden on altı yıl sonra, ikinci Barış için Küresel Dua Günü gece aynı yerde ama bu kez daha geniş kapsamlı olarak düzenlendi. Bu etkinliğe Ortodoks Kiliselerinden on yedi temsilci (Doğu Ortodoks, Oriental Ortodoks, Asuri Ortodoks, Rus Ortodoks, Mısır Kıpti Ortodoks, Etiyopya Ortodoks vs.), Anglikan ve Protestan kiliselerinden on dört, İslamdan otuz, Yahudilik'ten on Rabbi'nin yanı sıra Budizm, Tenrikyo, Şintoizm, Bahailik, Janizm, Sihizm, Hinduizm, Zerdüştlük, Konfüçyanizm ve geleneksel Afrika yerli dinlerinden önderler katıldı.
Dua toplantısının ardından, dinler arası diyaloglar ve barış için dua hareketi tüm dünyada daha etkin olarak yürütüldü. 27 Ekim 2011'de İtalya'nın Asisi kasabasında yapılan ilk Barış için Küresel Dua Günü'nün 25. yıldönümünü anmak için büyük bir etkinlik düzenlendi. Papa 16. Benedict tarafından organize edilen etkinlikte yaklaşık elli ülkeden dünya dinleri önderleri bir araya geldiler, oruç tuttular ve kulluk ettikleri tanrılara ve ruhlara dua ettiler.
Toplantıya katılanlar arasında Anglikan Kilisesi Başepiskoposu Rowan Williams, Fener Rum Ortodoks Kilisesi Ekümenik Patriği 1. Bartholomeos, 8 yerel rahiple birlikte Rus Ortodoks Kilisesi temsilcisi, Kıbrıs Ortodoks Kilisesi'nden bir kardinal, Kıpti Ortodoks Kilisesi'nden bir kardinal, Luteran Kilisesi'nden bir temsilci, İsrail Başhahamlığı Dinler Arası İşler danışmanı David Rosen, WCC Genel Sekreteri Olav Fykse Tveit, Uluslarası İslam Üniversiteleri Konferansı genel sekreteri, Dünya Reformcu Kiliseler Birliği genel sekreteri Setri Nyomi, Hong Kong'tan Taoist Birlik başkanı, Güney Kore'den Konfüçyanizm Birliği başkanı, Japonya'dan iki Şinto temsilcisi, kırk sekiz Müslüman temsilci, Afrika, Amerika ve Asya yerel dinlerinden temsilciler, beş Hindu temsilci, Janizm'den üç temsilci, Sihizm'den beş temsilci, bir Zerdüşt temsilci, Bahaizm'den bir temsilci, on bir Budist ülkesinden altmış yedi Budist temsilci, beş ateist ve diğerleri vardı. Tüm katılımcılar gelecekte bu tür dua toplantılarının devam etmesi gerektiği konusunda fikir birliğine vardılar.
Bu insanlar dıştan bakıldığında tüm insanlığa karşı şefkat dolu yüreklere sahip, takdire şayan humanist hayırseverler olarak görülmektedir. İşte bu yüzden her dinden insanlar Dinsel Çoğulculuğa beğeni ile yaklaşmaktadır. İsa, son günlerde kendisinin burada ya da şurada olduğunu söyleyerek Tanrı çocuklarını aldatacak insanlar olacağını önceden bildirmişti. Bu durum günümüzde fiilen yaşanmaktadır.
"Eğer o zaman biri size, ‘İşte Mesih burada’, ya da ‘İşte şurada’ derse, inanmayın. Çünkü sahte mesihler, sahte peygamberler türeyecek; bunlar büyük belirtiler ve harikalar yapacaklar. Öyle ki, ellerinden gelse, seçilmiş olanları bile saptıracaklar. İşte size önceden söylüyorum.
“Bunun için size, ‘İşte Mesih çölde’ derlerse gitmeyin. ‘Bakın, iç odalarda’ derlerse inanmayın. Çünkü İnsanoğlu'nun gelişi, doğuda çakıp batıya kadar her taraftan görülen şimşek gibi olacaktır."
(Matta 24:23-27)
Sayfa 186 - YAY YayınlarıKitabı okudu
·
208 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.