Zikret Kurtul
Zikir, kalplerin gıdası, cilası, imarı ve cennet bahçesidir. Katı kalplerin devası, musibet ve belaları hafifleten ve kaldıran sığınak, gayb alemine ulaştıran bir yol, hüzünlü kalplerin sevinci, kalbin kirini temizleyen cilası, dillerin süsü, gözlerin ve yüzlerin nuru, Allah ile kul arasında açık olan Allah’ın en büyük kapısıdır.
“Namazda, zikirde ve kuran okumada ki tadı bulursanız eğer bilin ki kul şeytanı zikirle yener.” | Hasan-ı Basri |
Zikir kalbe yerleştikten sonra şeytan o kalbe yaklaşınca kalp onu yener. Diğer şeytanlar onun üzerine toplanır ve buna ne oldu derler. “Onu insan çarptı derler” insanın iblisi çarpması zikirle olur.
“Allahı bol bol zikredin. Belki felaha erersiniz.”
| Enfal Suresi 45. Ayet |
Allah’ın zikri her şeyden büyüktür. İtaatlerin en faziletlisidir. Çünkü ibadetlerin hepsinde amaç; Allah’ın zikrini yerine getirmektir. Öyle ise zikir bütün ibadetlerin ruhu ve sırrıdır.
“Namazı bitirince Allahı ayakta, oturarak ve yan yatarak zikrediniz.” | Nisa Suresi 103. Ayet |
Zikir gaflet ve nisyandan kurtulmaktır. Gafletle nisyan arasında ki fark şudur: gaflet, kulun isteyerek zikri terketmesidir. Nisyan, istemeden (unutmak) zikri terketmektir. Bu yüzden Allahu Teala “Sakın gafillerden olma”
|Araf Suresi 205. Ayet| dedi. Sakın unutanlardan olma demedi. Çünkü unutmak sorumlu tutulmaya dahil değildir. Bu yüzden unutmak yasaklanmamıştır.
“De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabanız kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız meskenler size Allah'tan, Resûlünden ve Allah yolunda cihad etmekten daha sevgili ise, artık Allah emrini getirinceye kadar bekleyin. Allah fâsıklar topluluğunu hidayete erdirmez.”
| Tevbe Suresi 24. Ayet |
Seven sevdiğini zikretmekle iftihar eder. Zikir, Allah ile kulun muhabbetini gösteren şeylerdir.
Zikredenler, hayırda ileri giderlerdir, öne geçenlerdir.
“Allahı zikreden bir topluluk olmasın ki melekler onları sarmamış, rahmet onları kuşatmamış, sekinet onların üzerine inememiş ve Allah’ta onları zikretmemiş olmasın.”
| Müslim, zikr 39 |
“Kim Allah’ın yanında ki değerini bilmek isterse, kendi yanında Allah’ın değerinin nasıl olduğuna baksın. Doğrusu Allah, kula onu kendi nefsine indirdiği kadar iner.”
Zikrin Dereceleri
⁃ Dil ile zikir
⁃ Kalp ile zikir
⁃ Kalp ve dil ile zikir ( en yüksek derece)
1- zikrederken kulun kendi nefsini unutması gerekir aksi halde Allahı tam zikretmiş sayılmaz.
2- zikrin anlamına dalması gitmesi ve her şeyi unutması
3- dili, kalbi, zikirle meşgulken, kendinden fani olmasıdır. Zikirde, zakirde yok olur sadece zikredilen kalır.
Kul, Allah kulunu zikrettikten sonra Allahı zikreder. Allahın zikretmesi kulun Rabbini zikretmesinden önce gelir.
Kulun Allahı zikrettikten sonra Allahın kulunu zikrettiği zikir, kulun Allahı zikretmeden önceki Allahın zikrettiği zikirden başka türlü bir zikirdir.
Allahu Alem
·
87 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.