Gönderi

360 syf.
·
Puan vermedi
Az-Hakan Günday
Sonunda bütün kitaplarını alıp kendimi kapatıp doya doya okuyacağım bi yazar buldum. Gözümün hep önündeydi Hakan Günday ama ilk defa bir kitabını okudum ve kitaba bayıldım! Kitabın ilk yarısında bir tarikat şeyhinin oğluyla evlendirilen Derdâ'nın, diğer yarısında da aynı yaştaki mezarlık çocuğu Derda'nın öyküsünü okuyoruz. Ve sonunda da ikisinin yolunun büyüleyici kesişimine tanıklık ediyoruz. Konusu hakkında daha fazla bir şey söylemek yerine biraz okuma sürecimden ve Hakan Günday'ın kaleminden bahsetmek istiyorum. Az'a aslında aylar önce, okuma isteğimin zirve olduğu ama aynı zamanda ders yoğunluğumun da çok fazla olduğu bir dönemde başlamıştım. Neredeyse tek solukta kitabın yarısına gelmiştim ancak daha sonra şehir değiştirdim ve kitaptan aylar boyu uzak kaldım. Yeni elime geçince de aynı heyecanla bitirdim. Kopukluk yaşamadım çünkü Derdâ'nın hikayesi yeni bitmişti. Açıkça söylemek gerekirse kitabın sonuna gelene dek bu kadar etkileyici olduğunu anlayamadım. Kitabın ilk yarısını okuduğumda, okuduğum en ağır kitaplardan biri olduğunu düşündüm. Oysaki Hakan Günday'ın çok akıcı, kendini okutturan, su gibi akıp giden bir dili var. Kelimelerle çok güzel oynuyor, aynı zamanda o kadar sürüklüyor ki sizi çok hızlıca ilerleyebiliyorsunuz. Bir kelimeye bin anlam yüklüyor. Ama bütün bunlara rağmen karakterlerin başına gelen olaylar bu kitapta o kadar ağırdı ki... O kadar anlam dolu bir yandan da eleştirel olduğunu düşündüğüm bir kitaptı ki, bir an önce yazarın diğer kitaplarını okumak için çıldırıyorum. Son olarak kitaptan AZ'la ilgili bir alıntı bırakmak istiyorum. "Seni az tanıyorum... Az... Sen de fark ettin mi? Az, dediğin, küçücük bir kelime. Sadece A ve Z. Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. Biri başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. Senin ve benim gibi... Bu yüzden, belki de, az çoktan fazladır. Belki de az, hayat ve ölüm kadardır! Belki de, seni az tanıyorum, demek, seni kendimden çok biliyorum, demektir. Bilmesem de, öğrenmek için her şeyi yaparım, demektir. Belki de az, her şey demektir. Ve belki de benim sana söyleyebileceğim tek şeydir... "
Az
AzHakan Günday · Doğan Kitap · 201921,4bin okunma
·
398 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.