Gönderi

Mutlu Bebek : Toprak
Çocuklarınızın duygusal hayatlarıyla nasıl başa çıktığınız (duygusal düzenlemeye dair algılama, tepki gösterme, teşvik etme ve yönlendirme yeteneğiniz) bebeğinizin gelecekteki mutluluğu üzerinde en büyük belirleyici güce sahiptir. 1 - Talepkar, ancak samimi bir ebeveynlik tarzı - Hızlı çözüm oluşturma. Sevecen ebeveynler duygusal yakınlıklarını çoğu zaman çocuklarına iletmektedirler. - Talepkarlık. Sorumlu ve ayrıca talepkar olan ebeveynler saygı uyandırır. Muhtemelen en iyisi budur. Bu ebeveynler talepkardır, ancak çocuklarını da epeyce önemserler. Kurallarını açıklarlar ve çocukarını o kurallara karşı tepkilerini göstermek konusunda teşvik ederler. 2 - Kendi duygularınızla rahatlatmak Bazı insanlar duygusal deneyimleri hayat yolculuğunun önemli ve zenginleştirici bir parçası olarak görerek memnuniyetle karşılarlar. Diğerleriyse duyguların insanları zayıf ve mahcup düşündüklerini ve duyguların bastırılması gerektiğini düşünürler. Çocukarınızın kendi duyguları konusunda rahat olmalarını sağlamak için siz de duygularınız konusunda rahat olmalısınız. 3 - Çocuklarınızın duygularını izlemek Ebeveynler çocuklarının duygularını takip etmelidir. Onlara sevgi dolu ve alçak gönüllü bir şekilde davranın. Çocuklarınızın sözel ve sözel olmayan işaretlerini yorumlayabilin. - Öngörünün gücü 1) Anne ve babalar çocuklarının psikolojik iç dünyalarına o kadar aşina olurlar ki neredeyse her duruma verilmesi muhtemel tepkileri tahmin etmek konusunda profesyonelleşirler. Bu da çocukları için neyin büyük olasılıkla daha faydalı, daha zararlı ya da nötr olduğuna dair içgüdüsel bir sezgiyle ve geniş çeşitlilikte koşullarla sonuçlanır. 2) Yıllar geçtikçe dikkat etmeye devam eden ebeveynler çocuklarının sürekli değişen duygusal gelişimleri karşısında hazırlıksız yakalanmamaktadırlar. 4 - Duyguları sözcüklere dökmek Etiketlemeyi öğrenen çocuklar kendi kendini telkin etmede daha iyidirler, görevlere odaklanmada daha yeteneklidirler ve akranlarıyla daha güçlü ilişkiler kurmaktadırlar. Bazen ne yapacağını bilmek, ne söyleyeceğini bilmekten daha zordur. Ancak bazen konuşmak, ihtiyacımız olan tek şeydir. - Duyguları etiketlemek nörolojik olarak rahatlatıcıdır Hislerinizi doğrudan çocuğunuza bahsettiğiniz zaman onu rahatlatırsınız. Sözcüklere dökmek çocukların sinir sistemleri üzerinde rahatlatıcı bir etkiye sahiptir. Beynin Kuralı şudur: Duyguları etiketlemek, şiddetli duyguları rahatlatır. Çocuklar duygusal tepkileri daha o tepkilerin ne olduğunu bilmeden deneyimleyeceklerdir. Şiddetli hislerin bu minikler için korkutucu olma nedeni de budur. Çocuklar, başlangıçta onlara ne kadar korkutucu görünseler de şiddetli hisleriyle ilgili durumun ne olduğunu ortaya çıkarmak zorunda kalacaklardır. Araştırmacılar, duyguları etiketlemeyi öğrenmenin bu bağlantıyı sağladığına inanmaktadırlar. Bu köprü ne kadar erken kurulursa kendi kendini rahatlatıcı özelliğe sahip davranışları ve onların bol miktardaki diğer faydalarını görmeniz de o kadar yüksek ihtimal olur. Birinin hislerini kelimelere dökmeyi öğrenmenin güçlü rahatlatıcı etkisi kesinlikle vardır. - Peki ya duyguları incelemeye alışkın değilseniz? Kendi duygularınızı yüksek sesle etiketleme alıştırmaları yapmanız gerekebilir. Mutluluk, iğrenme, öfke, neşe deneyimlediğinizde sadece bunları sesli söyleyin. - 10 yıl boyunca müzik dersleri Bir çocuğun, konuşmanın duygusal açılarını işitme duyusuna dair ince ayar yapmak için bir başka güçlü yol daha vardır: Müzikal eğitim. Araştırmacılar, müzikal deneyime sahip çocukların (7 yaşından önce başlayarak en az 10 yıl boyunca bir müzik aleti çalanların) bir bebeğin ağlaması gibi duygu yüklü zor değişimlere fırtına hızında tepki verdiklerini kanıtlamışlardı. Hayatınızın ilerleyen zamanlarında mutlu çocuklar istiyorsanız, hayatlarının daha başında müzikal bir yolculuğa başlamalarını sağlamanız önerilmektedir. 5 - Duygulara doğru koşmak Ebeveynler, çocuklarının güçlü duygularının içine dahil olurlar. Duygulara karşı 4 tavır sergilerler: - Duyguları yargılamazlar. Tüm dünyada kötü duygu diye bir şey yoktur. İyi duygu diye bir şey de yoktur. Bir duygu ya ordadır ya da değildir. Bu duygular insanları sadece insan yapmaktadır. - Duyguların dönüşümsel doğasını kabullenirler. Bazı aileler sıcak duygularla, çocuklarının da tıpkı onlar gibi toparlanacaklarını umarak ve o duygöz ardı ederek başa çıkarlar. Ancak duyguların varlığını inkar etmek onları daha kötü yapabilir. Araştırmalardaki en mutlu çocukları yetiştirmiş olan ebeveynler, insanoğlu tarafından bilinen hiçbir tekniğin, hiç kimse o hissi ettafta istemiyorsa bile o hissi uzaklaştıramayacağını biliyorlardı. - Duygu öyle olmamasına rağmen davranışın bir seçim olduğunu bilmektedirler. Mutlu çocukların ebeveynleri kötü davranışa izin vermezler, çünkü onun nereden kaynaklandığını bilirler. Ebeveynler, çocukların duygularını (bu duygular reflekse dayalı olabilseler bile) nasıl ifade edeceklerine dair bir seçimleri olduğunu bilirler. Onaylı ya da onaylı olmayan duygularla dolu bir listeye değil, onaylı ve onaylı olmayan hareketlerle dolu bir listeye sahiptirler. Bu ebeveynler yumuşak bir tonda konuşurlar, ancak bir kurallar kitabı taşımaktadırlar. Duyguları serbest bırakmanın her şeyi daha iyi yapacağı bir efsanedir. Örneğin; çılgına dönmenin öfkeyi etkisiz hale getireceği gibi. “Ağlamak, kendi yöntemiyle sürdüğü sürece sağlıklıdır. Ancak er ya da geç durmak zorundasınız. Sonra da hala ne yapacağınıza karar vermek zorunda olacaksınız.” - Krizi öğretilebilir bir an olarak görmektedirler. Çocuğun yaşamakta olduğu sorun ebeveynlere gülünç derecede ufak, değerli vakitlerini harcamaya değecek bir şey değilmiş gibi gelebilir. Ancak ebeveynler onu çözmek için sorunu sevmeleri gerekmediklerinin farkındadırlar. Düzenli olarak “potansiyel facia” kelimelerini “potansiyel ders” kelimeleriyle değiştirirler ki bu da facianın ne olduğunu çok farklı ve işe yarayacak şekilde değiştirir. 6 - İki ton empati Empati refleksleri ve onları çevreleyen rehberlik stratejileri, yoğun duygusal durumları kısa vadede sürekli olarak etkisiz hale getirdiği ve uzun vadede de sıklıklarını azalttığı bilinen tek davranışlardır. Çocuğunuzun hislerini nasıl kelimelere döktüğünüze, onları nasıl doğruladığınıza ve onu anladığınıza dair işaretleri nasıl verdiğinize dikkat edin. Bu empatidir. Yani “duyguların rehberliği” olarak adlandırılmaktadır. Bariz olanı belirtmekle işe başlanmalıdır. - Empatinin işe yarama nedeni sinirleri sakinleştirmesidir. - Duygular bulaşıcıdır. - Çocuğunuz ne kadar fazla empati görürse sosyal olarak o kadar fazla becerikli ve o kadar mutlu olacaktır. Kısacası; duygular kabullenilmeli ve isimlendirilmelidir, ancak yargılanmamalıdır.
Sayfa 270Kitabı okudu
·
80 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.