Haziran ayının son kitabıydı ve çok keyif alarak okudum. Kitabın ana karakteri Lillian bir kez daha ebeveynliğin kan bağına ihtiyaç duymadığını hatırlattı bana, o açıdan içimi ısıttı diyebilirim Kitabın konusuna gelecek olursak Lillian ve Madison lisede tanışmış ve ilk andan aralarında kuvvetli bir arkadaşlık bağı oluşturan iki genç kızdır. Madison aileden zengin, Lillian ise yetenekleri sayesinde zenginlerin gittiği bu okula burs kazanmıştır. Ne var ki ilk andan birbirine ısınan bu arkadaşların birliktelikleri uzun sürmez ve Lillian beklenmedik şekilde üstelik haksız bir şekilde okuldan atılır. Bundan sonraki süreçte ilişkileri yalnızca nadiren de olsa birbirlerine gönderdikleri mektuplarla devam eder. 28 yaşına geldiklerinde Madison, Lillian’dan bir istekte bulunur ve iki çocuğa bakıcılık yapma teklifinde bulunur. Ancak bu iki çocuk bildiğimiz diğer çocuklardan değildir çünkü bu çocuklar kızdıklarında veya üzüldüklerinde alev almaya başlamaktadır. Bu alevler çocuklara zarar vermese de etraflarındaki her şeyi yakıp kül etmektedir. Lillian okuldan atıldıktan sonra hayatında bir dikiş tutturamamış, evin tavan arasında tekdüze bir yaşam sürdüğünü düşünerek bu teklifi kabul eder. Çocukların Lillian ile olan iletişimleri, paylaşımları çok hoştu. Bunca zaman sevgisiz büyüyen Lillian’ın içindeki o boşluğu çocuklarla doldurması, onlara sahip çıkması ise beni en çok etkileyen kısımlardı. Sadece kitabın başında Lillian ve Madison dostluğuna daha fazla yer verilmesini isterdim. Çünkü birbirlerinin en yakın arkadaşları olduklarını söylerken aradan yaklaşık on yıl geçmesi, nadir mektuplaşmaları, birbirlerinde telefon numaralarının dahi olmayışı arkadaşlık ilişkilerinin kuvvetini sorgulamaya sebep oldu bende. Onun dışında okunması kolay gayet keyifli bir kitaptı. Öneririm

Bir Şey Olduğu YokKevin Wilson · Domingo Yayınevi · 2021310 okunma

·

355 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ebru