Gönderi

Zülfü Livaneli Seslendirmiş
KARLI KAYIN ORMANINDA Karlı kayın ormanında Yürüyorum geceleyin. Efkârlıyım, efkârlıyım, Elini ver, nerde elin? Ay ışığı renginde kar, Gece çizmelerim ağır, içimde çalman ıslık Beni nereye çağırır? Memleket mi, yıldızlar mı, Gençliğim mi daha uzak? Kayınların arasında Bir pencere, san, sıcak. Ben ordan geçerken biri: “Amca dese, gir içeri.” Girip yerden selamlasam Hane içindekileri. Eski takvim hesabiyle Bu sabah başladı bahar. Geri geldi Memed’ime Yolladığım oyuncaklar. Kurulmamış zembereği Küskün duruyor kamyonet, Yüzdüremedi leğende Beyaz kotrasını Memet. Kar tertemiz, kar kabarık, Yürüyorum yumuşacık. Dün gece on bir buçukta Ölmüş Berat, tanışırdık. Bende boz bir halısı var Bir de kitabı, imzalı. Elden ele geçer kitap Daha yüzyıl yaşar hadi. Yedi tepeli şehrimde Bıraktım gonca gülümü Ne ölümden korkmak ayıp Ne de düşünmek ölümü. En acayip gücümüzdür, Kahramanlıktır yaşamak: Öleceğimizi bilip Öleceğimizi mutlak. Memleket mi daha uzak, Gençliğim mi, yıldızlar mı? Bayramoğlu, Bayramoğlu Ölümden öte köy var mı? Geceleyin, karlı kayın Ormanında yürüyorum. Karanlıkta etrafımı Gündüz gibi görüyorum. Şimdi şurdan saptım mıydı Şose, tirenyolu, ova, Yirmi beş kilometreden Pırıl pırıldır Moskova...
Sayfa 162 - Sosyal Yayınları
·
47 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.