Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Hevesi kırık, düşten yorgun, ömrüne ak düşmüş ve çamurlu yollarda güzel hayallere pedal çevirmenin yorgunluğuyla bakakalıyorum geçen zamanın ardından. Gökyüzü sönüyor, gece lambaları patlıyor, Karanlık bulutlar sarıyor etrafı. sanki yalnızlık iyiden iyiye belli ediyor kendini. Tedirgin olma çensem. Sadece bazen kanatlar değil kuşlar kırılır. Bu sefer de kuş kırıldı. Ama yanımda çocukluğum var. O korkmasın diye ağlayamıyorum. Tek çareyi usulca içime doğru yol almakta buldum. Çocukken yürüdüğüm hayallerde kalan küçük ayak izlerimin üstüne dev adımlarla basa basa yol almaya başladım içime doğru. Ya bütün bunlar sadece birer tesadüften ibaret olacaktı ya da olay mahaliyle yüzleşmem için evrendeki bütün güçler bir olup dengeleri alt üst edip bana oynuyorlardı bu gece. Basarak sildiğim her bir adım bana bir yaşanmışlığı anımsattı. Ve o her bir yaşanmışlık canımı ayrı yaktı. Tarif edemediğim bir güç beni daha da karanlığa en karanlık yerlere doğru çekiyordu. Aman Allah'ım burada ne olmuş böyle, bu yıkılan binalarda neyin nesi, bu cesetler de kim. Bunca insanı kim neden öldürsün ki? Son küçük ayak izim silindiğinde yolun da sonuna  gelmiştim. Ve şimdi anlıyorum ki o ölen insanların cellatları onların ta kendileriydi. O yıkılan binalar da, inşa etmeye çalıştıkları umutların en önemli malzemeleri olan sevgi ve emekten çaldıkları için kısa ömürlü olup üstlerine yıkılmıştı. Ve kimisi bu talihsiz çökmenin altında can verirken, kimisi de asıldığı dalın ağacını bizzat kendisi ekip sulamıştı. O dalda en güzel meyve olmak varken onlar kendilerini asmayı tercih etmişti.. Belki denizler hâlâ tuzlu ve kuşlar hâlâ uçuyor olabilir ama bir çok şey eskisi gibi değildi.
·
1 artı 1'leme
·
65 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.