Gönderi
Bu yaz pusulamı rüzgâr belleyip, Akdeniz ve Ege dolaylarında oradan oraya savrulurken, kendime Halikarnas Balıkçısı'nın külliyatını bitirme sözü verdim. Bu yolculukta altıncı kitabım Anadolu Tanrıları oldu. Mitoloji seven ve kendi çapında aşina olan bir insan olarak, kitap her bir cümlesiyle bana ayrı bir keyif verdi. Enfes hikâye anlatımı ve memleketiyle olan derin bağıyla tanıdığımız Halikarnas Balıkçısı, Anadolu kültürünü şekillendiren mitler ve efsaneler arasında bizleri büyüleyici bir yolculuğa çıkarıyor. Anadolu manzarasının ve kutsal sakinlerinin canlı bir portresini çizerek, mitoloji, coğrafya ve antropoloji konularını ustaca bir araya getiriyor. Bunu yaparak, sadece bilgi vermekle kalmayıp, aynı zamanda okuyucunun hayal gücünü harekete geçirerek onları tanrıların ve ölümlülerin bir arada var olduğu bir dünya tasavvur etmeye teşvik ediyor.
Gerçek şu ki, içerisinde yaşadığımız coğrafyanın güzelliklerine, tarihine ve mitlerine gerek dini gerek politik veya gerek başka sebeplerden dolayı yeterince sahip çıkmıyoruz. Halikarnas Balıkçısı’nın bu kitabında Anadolu’ya olan derin sevgisini ve saygısını, titiz araştırması ve ayrıntılara gösterdiği özeni görmek beni çok mutlu etti. Yazarın, bu mitleri yaşatarak ve koruyarak, hem kendi yurdunun kültürel mirasına saygı göstermekte hem de bu mitlerin zaman içinde kaybolmamasını sağlamaktadır. Zaten birçoğunu Homer ve Ovid aracılığıyla duyduğumuz bu mitlerin kısaca anlatılması tekrar niteliğinde oldu benim için ama asıl keyifli yanı, Bodrumlu yazarımızın bu mitleri bizim topraklarımız üzerinden anlatması oldu.
Üzerinde tarih, mitoloji, sanat tarihi, etimoloji gibi konularda okumalar yapılabilecek, keyifli bir kitap olduğunu düşünüyor ve sevecenlikle tavsiye ediyorum efendim.
·
92 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.