Gönderi

"Rusya'da, Çin'de, Küba'da, İspanya'da ve bir zamanlar İtalya'da, Almanya'da.. sonra, uydularda çok geniş kadro ve ortakla, çetelerin yaptığını ben, yarım asırdır Türkiye'nizde tek başıma denilebilecek kadar küçük bir ekiple ve sadakaya benzeyen çok küçük paylarla yapmak istiyorum.. ve yapıyorum.. ve yapacağım. Onlar, o söylediklerim parti kuruyor, Devlet gasbediyor ve Devlet gücü kullanarak insanlarını boğaz tokluğuna çalıştırıyorlar; sonra da kârı.. vurgunu, yukarıdan aşağıya doğru azalan yüzdelerle paylaşıyorlar. Kâr'a gelince, düpedüz paradır o; ama paradan ibaret değildir; ayni zamanda keyiftir ve dokunulmazlıktır ve tahakkümdür ve insanları küçültmek zevkidir ve ayaklar altında süründürmek ve korkutmak ve yaltaklandırmak ve el oğuşturtmak ve yalvartmak ve ezmek şehvetidir. Onlar bu kârları parti ve doktrin çapında örgütlenerek ve sadece kaba kuvvete dayanarak ve kendilerinin malı olmayan zekâ ve zekâların yutturmacalarından yararlanarak sağlamışlardır. Ve, gene onlar, payları ne kadar değişik olsa da, örgütleri çapında ve parti ile doktrinin elebaşlarından en kıytırık üyeleri ve asalakları ve şantajcılarına kadar kârın ortağıdırlar. Al Kremlin'i işte: Kim patron? Bir vakitler Lenin'di. Sonra Stalin oldu. O geberip gidince de -hep ayni , hep dıştan cafcaflarla, ayni övgülerle- yerini Kruşçof aldıŞimdi kim? belki Podgorni, belki Brejnef. Yarın? Yarın hangi mendebur olursa olsun, benim felsefeme ve felsefem kadar önemli olan mesleğime göre bunların hiç birisi beş para etmez, çünkü yüz seksen milyon mujikten ve uydu ülkelerden sağlanan haracı, yâni kâr kompleksini -evet, değişik oranlarla da olsa- parti ve örgüt çapında dağıtmak, hattâ dişli ortak grupçuklarına hesap vermek zorundadırlar. Ve dağıtırlar ve hesap verirler. Pöf! Ne tiftirûnî patronluktur o öyle, ha?"
Sayfa 246Kitabı okudu
20 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.