Gönderi

İngilizlerin oynattığı "Tamburlaine" oyunun konusu
Konu Oyunun başında İran kralı, kardeşi ve yakınlarıyla konu­şmaktadır. Kral çok zayıf bir adamdır, kardeşi onu tahttan indirip yerine geçmek istemektedir. İran, İskitlerin, Tatarların tehdidi altındadır; Tamburlaine'in adamları İranlıları haraca kesmektedirler. Kral Mycetes düşmana nasıl karşı koyacağını bilemez . İran ordusu da huzursuzdur. Komutanları vakitlerini eğlence içinde geçirmektedirler. Devlere, orduya hakim olamayan kraldan onlar da hoşnut değildirler; bu yüzden kendisini tahttan indirip yerine kardeşini krallığa getirmek isterler. Tamburlaine'in fethetmek istediği ülke tam bir kargaşa ve asayişsizlik içinde bulunan, ordularına karşı direnme gücü olmayan bir ülkedir. Akılsız Kral Mycetes böyle bir ortamda, Tamburlaine'i tutsak alıp getirmek üzere, İran ordusunun en güçlü komutanlarından biri olan Theridamas'ı bin atlı ile görevlendirir. Theridamas, Tamburlaine'e daha görür görmez hayran olur ve emrindeki bin atlıyla onun ordusuna katılır. Kendisiyle birlikte iki arkadaşı, Techelles ile Usumcasane de, Tamburlaine'in yanına geçerler. İkinci perdede İran'daki taht kavgaları verilir. Mycetes'in yerine geçmek isteyen Cosroe kardeşinin ordusunu yenmek zorundadır. Bu amaçla Tamburlaine'den yardım ister, sonunda onun yardımıyla İran tacını giyer. Böylece Tamburlaine'in İran'ı ele geçirmek için savaşması bile gerekmez . Bu sahne onun Bajazeth'dan önceki rakibini ne kadar kolay yendiğini gösterir. Tamburlaine Cosroe'yu krallığa atar. Ama daha sonra, sadece eğlenmek için onu kral atadığı anlaşılır. Geri çağrılan Cosroe savaşta Tamburlaine'e yenilir. Tarihtekinin tersine, hayatının sonuna yaklaşan bir hükümdar değil de, genç, atılgan bir fatih olarak gösterilen Tamburlaine'in karşısına III. perdede Türk hükümdarı Bajazeth çıkar. Bajazeth Constantinople'ın kuşatılmasıyla uğraşmaktayken Tamburlaine'in ülkesine saldırmak üzere olduğunu haber almıştır. Durumu kendisine bağlı bazı küçük devletlerin hükümdarları ve emrindeki paşalarla görüşmektedir. Sahneye çıktığında Tamburlaine kadar görkemli, etkileyicidir; maiyetinin kendisine yağdırdığı ölçüsüzce övgülerle, ne kadar güçlü bir hükümdar olduğu gösterilir; ordusuna tam anlamıyla hakimdir, emrindekilerden büyük saygı görmektedir. Oysa I. perdede gördüğümüz İran Kralı Tamburlaine'le karşılaşmadan önce de gülünçtür. Tamburlaine şimdi ilk kez gerçek, gücü kendininkine denk bir düşmanla karşı karşıyadır. Bu sahnede Bajazeth ile Tamburlaine uzun bir ağız dalaşına girerler. Savaş da bu sahnede sonuçlanır. Zaferi kazanan Tamburlaine eşsiz bir mutluluk içindedir. Bajazeth'ın bütün fidye önerilerini geri çevirir. Bajazeth ile karısının elleri bağlanır. Zabina'yı aşağılamak için onu Zenocrate'in halayığı çekip götürür. IV. perdede Zenocrate, Tamburlaine ile adamları sahnededirler. Tamburlaine'in zafer sarhoşluğu tam bir şımarıklığa dönüşmüştür. Bajazeth'ın gururunu iyice kırmak ve kişiliğini aşağılamak için bayağılaşmaktan bile sakınmaz. Onu bir kafese kapatır. Askerler Bajazeth'ı kafes içinde getirirler, karısı da arkasındadır. Sonra kafesinden çıkarılarak Tamburlaine'in ayakları altına itilir. Tamburlaine onu tahtına çıkmak ya da saltanat arabasına binmek için üstüne bastığı bir tabure olarak kullanır. Ancak, Bajazeth yenilince kişiliğini yitiren hükümdarlardan değildir. Bajazeth ile karısı oyunun sonuna kadar sahneden ayrılmazlar. Marlowe oyunun bundan sonraki bölümlerinde Bajazeth'ın tutsaklığından alabildiğine yararlanır. Oni.ın aşağılanması sürecını uzatmakla, bir yandan Tamburlaine'in ezici gücünü kanıtlamak, öbür yandan, seyirci açısından çekici olan durumu, Bajazeth'ın yeniklik ve eziklik durumunu ortadan kaldırmamak istemektedir. V. perdede Bajazeth gene kafesi içinde getirilir. Aşağılanmaya dayanamamanın ağır yükü altında ve tam bir umutsuzluk içindedir. Karısından su ister. Zabina su getirmeye gittiği sırada kafasını kafesin demir parmaklıklarına vurarak parçalar. Hep aşağılanarak yaşamaktansa ölmeyi tercih eder. Bajazeth'ın ölümü karşısında dehşete kapılan karısı çıldırır, o da aynı şekilde kafasını kafesin parmaklıklarına vurarak intihar eder. Böylece Tamburlaine'in elinden en değerli oyuncağını almış olurlar. llI. perdenin III. sahnesinde, Mısır Sultanı'nın Tamburlaine'e gönlünü kaptıran kızı Zenocrate ile Bajazeth'in karısı Zabina taçlarını giymiş, tahtlarında oturtmaktadırlar. Tamburlaine ile Bajazeth'ın sahneden çıkmalarından sonra, iki kadın biraz öncekine benzer bir ağız dalaşına başlarlar. Bajazeth ile Zabina'nın ölümleri oyunu sona erdirir. Biraz sonra Arap ordularının yenilgiye uğratıldığı haberi gelir. Kızının artık İran kraliçesi olacağını öğrenen Mısır Sultanı Tamburlaine'e karşı direnmekten vazgeçer, böylece ona boyun eğenler arasına Mısır Sultanı da katılır. Tamburlaine ile Zenocrate için düğün hazırlıkları başlar. Taınburlaine düğünden önce Bajazeth ile Zabina'nın törenle gömülmelerini emreder. Yazar bu son bölüm için metinde ayrı bir sahne ayırmamış, Türk hükümdarı ile karısının ölüleri metne göre sahnede kalmıştır. *** Marlowe oyunun ikinci bölümünü birincinin gördüğü ilgi üzerine yazmıştır. Tarihli kaynaklarda bulduğu bütün malzemeyi ilk bölümde kullandığı için ikinci bölümde ayrı bir hikaye uydurmak zorunda kalmıştır; ancak, bu bölüm ilkinin uyandırdığı ilgiyi uyandırmamıştır. Yazar ikinci bölümde esere birçok yeni oyun kişisi ekleınişse de, oyunun çatısı değişmemiştir. Tamburlaine'in rakipleri ve ana konu gene Türklerdir. Hikaye, Tamburlaine'le doğrudan doğruya ilgisi olmayan bir olayla başlar. Türk komutanı Orcanes, Macaristan Kralı Sigismund ve Hıristiyanlarla barış antlaşması imzalar. Ancak, Hıristiyanlar, Orcanes'in Tamburlaine'le savaş halinde olmasından yararlanarak antlaşmayı bozarlar; bunun üzerine Orcanes de Macarlara saldırır, böylece onların Türkleri zayıf yakalama umutlarını boşa çıkarır. Marlowe bu gerçek olayı (Il. Murad zamanı, 15. yüzyıl ortaları) burada anakronik bir biçimde kullanır; gene anakronik olarak, Birinci Viyana Kuşatması'ndan söz eder. Amacı Türklerin tekrar üstün duruma geldiklerini göstermektir. Öte yandan, Bajazeth'ın oğlu Callapine, Tamburlaine'in elinde tutsakken, kaçarak tutsaklıktan kurtulmuş, sonra da Orcanes'le birleşmiştir. Tamburlaine'den öç olmak istemektedir. İki taraf savaşa tutuşur. Türkler gene yenilir. Tamburlaine bu savaşa katılmayan büyük oğlunu öldürür. Oyunun sonlarında gaddarlığı ve zulmü en yüksek derecesine çıkaran bir Tamburlaine vardır. Zenocrate ölmüştür. Onun yokluğunun verdiği acı bütün dünyaya karşı duyulan bir öfkeye dönmüştür. Tamburlaine artık sınır tanımaz bir tedhişçiliğe yönelir. Aldığı şehirleri yağmaladıktan sonra, yakar yıkar, halklarını kılıçtan geçirir. Zaptedecek yer kalmayınca İran'a döner. Savaşta yenilen Türkler Bajazeth'ın oğlunun komutasında yeniden toparlanırlar. Tamburlaine ise hastadır, ölüme çok yaklaşmıştır. Ölmeden önce Türklerle bir kez daha karşı karşıya gelecektir. Ama o ölürken, Türkler tarih sahnesindeki varlıklarını sürdürmektedirler. Bajazeth'ın oğlu ordusuyla ona meydan okumaktadır.
Sayfa 72 - İstanbul Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
36 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.