gün boyunca temizlikle uğraştıktan sonra yatıp uyumak varken burada vakit öldürmek çok mantıklı değil gibi görünüyor ama fark ettiğim birkaç hususu buraya not edeceğim. ailemsiz geçirdiğim ilk gecem olacak inşallah. insan bi garip hissediyor. bugün aklıma geldi, ev arkadaşıma bir şey olsa, hastanelik bir durum yani, ne yapacağım, bunu düşündüm. sağlıkçı olmanız bir şeyi değiştirmez, insan başına gelmeyen bir hali bilemiyor. fark ettim ki mutfak tezgahının altında ufak bir çatlak var, su akıtıyor, oraya bir macun alıp sıkmak gerek dedim içimden, halbuki bizim evde bunları babam halleder.. gece yatarken pencereyi açık bıraksam mı diye düşünüyorum, evdeyken böyle dertlerim pek olmazdı. ev kapısını kilitledim mesela az önce, fark ettim ki bunu şimdiye kadar hep annem yapmış, ben kapının kilitli olup olmadığını düşünmeden yatıp uyumuşum sadece. mesela ev arkadaşım yan odada erkek arkadaşıyla konuşuyor. evet gecenin bu saatinde(1.10). eleştiri değil bu yazdığım, beni ilgilendirmediğini de biliyorum ama evde bir büyük olsa muhtemelen "kiminle konuşuyorsun bu saatte, elin oğluyla ne konuşuyorsun" diye söylenirdi. şu anda söylenen kimse yok ve ben fark ediyorum ki bu söylentiler boş dırdırlar değil evin düzenini sağlayan unsurlarmış, tuhaf bir farkındalık oldu benim için. merdivenden inip çıkanların sesini duyunca kulak kesiliyorum bunları yazarken, bir çocuk sesi geldi. demek ki komşulardan birinin çocuğu var. burada genel olarak bir tetikte olma ve hafifçe bir huzursuzluk hali hakim. huzur-suzluk. yani demek önceden vardı, şimdi eksildi. bu durum nedense bana aile evinin huzurun merkezi olduğu fikrini aşıladı. huzuru arayan birileri varsa bu fikri gözden geçirmelerini tavsiye ederim. hayırlı geceler.