"Kan ve Külden" Jennifer L. Armentrout'un "Kan ve Kül" serisinin birinci kitabı. Yazarı daha önce başka bir fantastik serisiyle tanıma imkanı bulmuştum ama bu kitapta aldığım zevki alamamıştım. Bunun belki bir sebebi de bu tarz fantastikleri daha çok sevmemdir. "Kan ve Külden"in konusu biraz yeni bir din kavramı üzerinden ilerliyor. Bakire ve Seçilmiş Kişi olarak anılan Poppy (Penelaphe) birkaç kişi hariç yüzünün birileri tarafından görülmesi bile yasaklanarak yetiştirilmiş bir kız, kendisine peçe ve maske takıyorlar. Yükselmesi ve beraberinde bir sürü kişiyi de yükseltmesi bekleniyor -bu kavramları kitabı okudukça öğreniyorsunuz. Yaşadığı krallıkta bir dük ve düşesin gözetiminde iki koruma ve bir yardımcıyla hayatını geçiriyor ama artık hayatından sıkılmış vaziyette. Bir gün Kızıl İnci denen bir mekana gidip tesadüfen (?) çoğu zaman gözlerini üzerinden alamadığı, her genç kadının hayali olan Hawke adlı genç askerin tuttuğu odada buluyor kendini ve kendi yaratılışına ters düşüyor ama aslında bu ilk kuralların dışına çıkışı değil. Kadınların dövüşmesi yasak olsa bile koruması olan Vikter'dan dövüş dersleri almış, insanların acısını hafifleten yeteneğini kullanması yasak olduğu halde insanların iyiliği için kullanıyor. Sonra tahmin edeceğiniz üzere Hawke'la Poppy'nin sahnesi yarım kaldıktan sonra tekrar karşılaşmalarını ve birlikte başlarından geçenleri okuyoruz. Ama durum sadece bundan ibaret değil. Craven denilen ve Alçalmışların ısırmasıyla canavarlaşan insanlar, vampirler, Atlantisliler, kurt adamlar gibi farklı türler ilk kez bu kadar orijinal bir şekilde kullanılmış bir kurguda bence. Karanlık Olan olarak anılan, Atlantislilerin ve Alçalmışların başı Prens Casteel de Yükselmiş ve Poppy gibi diğer ölümlülerin düşmanı diyebiliriz ama kimse tarafından tanınmıyor. Sonunda beni şaşırtması gereken detaylar beni şaşırtmasa da bu durum hayal kırıklığına uğratmadı, aksine beklentilerim gerçekleştikçe sevindim ki bu çok olan bir durum değildir. Belki uzun süredir böyle bir fantastik okumadığımdandır bilmiyorum ama oldukça severek okudum ve beklentim de arttı. Sarah J. Maas'ın tarzını seven biriyseniz benim gibi bu kitabı da seversiniz gibime geliyor. Betimlemeler yerli yerinde, aksiyon unsuru doğru kullanılmış, karakterler iyi yazılmış, kadın karakter salak saçma davranmıyor, yazar acımasız... Kitabın en büyük sorunu Dex tarafından basılmış olması. En son bu kadar yazım ve çeviri yanlışını yine Dex'ten çevrilen "Kül Krallığı" kitabında okumuştum. Öyle ki editör bir kez açıp kitabı okusa benim okurken gördüğüm onlarca yanlışı ilk bakışta fark ederdi. Çevirmen de herhalde "Hilal Şehir"inkiyle aynı olsa gerek bu kitapta hiç olmasa bile "Hunt" adlı karakterin adı geçti. Herhalde aynı anda çevirirken boşluğuna gelmiş ve kontrol edenler de işini yapmayınca vaziyet bu olmuş. Eğer okuyabiliyorsanız direkt orijinalinden okuyun ve acı çekmeyin derim. Ayrıca "zaten en iyi yazarları topladık, fiyatı artırıp hiç özen göstermeyelim" anlayışındaki Dex Kitap'a da tepki olmuş olur. Bu sırada kitabın yer yer yetişkin içeriklere sahip olduğunu; ölümler, taciz sahneleri, cinsel içerik vb. gibi unsurları içerdiğini bilerek başlayın. Şimdi ben serinin diğer kitabını okumaya gidiyorum çünkü ilk kitapta öyle şeyler oluyor ki tüm kartlar en baştan dağıtılacak gibi duruyor...

Kan ve KüldenJennifer L. Armentrout · Dex Kitap · 20211,117 okunma

·

594 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sude Özer