Toplanın etrafıma da size bir hikaye anlatayım ya da kamp ateşini yaktınız mı anlatacağım hikaye için? Kırmızı Perde kitabının anlatıcısı, anlatacağı hikaye için böyle bir uslup takınıyor. Yani bir kitapta alışılan anlatım tarzının dışında bir tarzı var. Örneğin merakla beklenen anlatılacak öykü için uzun bir betimleme ve tanıtma girşimi var kitabın. Anlatılacak öyküde geçecek kişilerin ve yerlerin ayrıntılı tasviri var. Kitabin kısacık olması, bu ayrıntıların ne kadar olabilir ki gibi bir soru sorulmasını sağlayabilir ama ayrıntı anlatım biçimi bu duyguyu veriyor bence. Nihayet anlatılacak öyküye (olay) gelindiğinde karşılaştığımız şey, bir dönem anlayışı, bakış açısı. Bu açının odak noktası da Kadın. Kadının yeri, konumu ve erkelerle ilişkileri. Bir dokunuş (kadının dokunuşu) bile erkeğin gözünde kadını aşağılık bir yere getirebiliyor. On altıncı yüzyılın bu açısında, kadının tek bir dokunuşu onu ahlaksız kılabiliyor, erkeği şehevi duygularla boğabiliyor. Bu kanıya varmamızı sağlayan şey, erkek anlatıcı karakterin bir dokunuş karşısonda sayfalarca süren duygu halleri. Bir dokunuş karşısında öncelikle duyulan şaşkınlık yerini şehvet dolu duygulara, kimi zaman da hakim görüş olan bu davranışın ahlaksızlıkla nitelendirilen düşüncelere bırakması ike devam ediyor. Kadının bu yakınlaşma davranışı erkeği kadının peşinden bir o yana bir bu yana sürüklerken, karşılaşılan manzaralarda, yüksek sınıf kadınlarının yasak aşk maceraları ile alt sınıf kadınlarının maceralarına bakışın nasıl farklı olduğu fark ediliyor. Ahlaksızlık olarak kabul görmüş bir kadın eylemi, erkeğin içine düştüğü şehvet hissi ile kabul edilebilir bir evrim geçiriyor. Görünen o ki yeri geldiğinde yerleşik kurallar ihtiyaçları göre esnetilebiliyor. Eylemin zevk unsuruna dönüştüğü anlarda ne inanç kalıyor düşüncelerde ne de geleneksel yaklaşımlar. Hem kadın hem erkek için geçerli olan bir durum bu ayrıca. Anlatıcı karakterin aşkla bağlı olduğu askeri üniformasına karşı vefa borcu, kadının peşinde sürüklendiği zaman bitip, yerini şehvete bırakıyor. Bununla görüşüyoruz ki sadece yerleşik kurallar ve tanrısal inançların ötesinde onur ve şeref timsali değerler de silinebiliyor. Eekeğin bu ilk şehevi tepkileri bir süre sonra yerini yeni maceralar isteği ile dolduruyor ve el tutuşundan doğan heyecanın, kapı önünde yaşanan heyecandan uzaklaştığı görülüyor. Alışkanlıklar ile düşünceler yeni yerler aramaya koyuluyor. Kısacık bir karşı cinse olan tepkiler kitabı. Ama bir tarih saklıyor içinde.

Kırmızı PerdeBarbey d'Aurevilly · Can Yayınları · 2021126 okunma

·

158 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

H. Ferventis