Gönderi

·
Puan vermedi
#DuyguAsena #KadınımAdıYok #Sayfa198 Asa Hep bir isim verilmiş kadına bu hayatta... Yazarın dediği gibi "Kadının Adı Yok" değilmiş. Varmış adı, önce "İnsan"mış onun adı... İNSAN Anneciğim çok yalnızım, tek başınayım, acılar içindeyim, kimse anlamıyor, kimse sormuyor... Her gece, yatağımda ağlıyorum, kimse fark etmiyor bile... Bana bir omuz ver... Merhabalar Bugün Duygu Asena'nın Kadının Adı Yok adlı kitabıyla geldim. Kadının Adı Yok, Duygu Asena’nın yazdığı, 1987 yılında basılan kitap. Kadınların sorunlarına eğilen ve kadın-erkek eşitsizliği gibi konulara değinen kitap, mahkeme kararıyla 1988’de yasaklanmış; sonrasında ise yasak kaldırılarak Atıf Yılmaz tarafından filme çekilmiştir. Sevgili yazarın kalemiyle yeni tanışma firsatim oldu. Bazı kitapları okumak için belli bir olgunluğa belli bir birikime ya da belli bir düşünsel kapasiteye gelmek gerekiyor ya benim için de yazarın bu kitabı ya da okuyacağım başka kitapları için böyle bir durum söz konusu.... Kaleminden ziyade düşüncelerine aşık oldum. Ve kitabın ilk başında dediği gibi değişen maalesef ki bir şey yok. >>>>>>>>>>>>>> Kadın erkek ilişkilerine farklı açılardan bakabilmek için Duygu Asena’nın her kitabı okunmalı bence. Yazar her şeyi açıklıkla yazıyor. Bu kitabında da yine bir kadın var, onun üzerinden pek çok konuyu sorguluyor, aynı zamanda başka kadınları da anlatıyor. Yazar; gündelik yaşamımızda yaşadığımız ikilemleri çok güzel kalem almış. Kavuştuğunda biten aşkları, o olmadan yaşayamam dediğimiz insanların zamanla hayatlarımızdan yokoluşlarını, kadın/ erkek eşitliğinin sözde olduğunu, evliliklerin günden güne yozlaştığını, kadınların yaşam alanlarının ve kalitesinin erkekler tarafından kısıtlandığını, evlilik denen kuruluşun erkeklerin hayatını kolaylaştırmak kadınlarınkinide bir cendereye sokmaktan başka birşey olmadığını, kadınların erkeklere karşı ayaklarının daha sağlam yere basması gerektiğini düşünen yazar; okuyucularını biraz daha derin düşünmeye sevk ediyor. Zevkle okudum tavsiye ederim. Doğduğu anda başlıyor bu kadının çilesi? Doğduğun ülke kaderin mi ? Erkek çocuklarını çıplak fotoğrafları boy boy gösterilirken gururla, küçük kızlara ayıp kelimesi öğretilmedi mi ailelerde ? Erkekler özgürce oynadığı yaşlarda kızlar erkeklerle oynaması kısıtlanmalı mı ? Kadının yeri kocasının yanıdır, gitsin yerini bulsun diyen babalar okumasını engel olmadın mı kadınları? Evlilik mi bir evin yuva olmasını sağlayan şey? Dört duvar arasına tıkılmış, birbirine yabancılaşmış, konuşulacak konusu kalmamış iki insanın birlikteliği mi yuva? Burası bir yuva değil, pansiyon. Sevdiğim müziğin çaldığını ve sevdiğim kitabı okuduğumu düşlüyorum. Sessizlik, derin bir sessizlik içinde olmak istiyorum. Sevgili çizgilerim benim, sevgili kırışıklıklarım, sizi ne kadar seviyorum... Siz bana ne çok şey öğrettiniz... Siz beni ne kadar çok seviyorsunuz... Siz benim mutluluğum, siz benim savaşım, siz benim mutsuzluğum, siz benim acılarım, siz benim özgürlüğümsünüz... Kadının adı bir türlü konulmadı git dendi, gel dendi otur kalk dendi ama bir türlü sorulmadı sen ne istiyorsun? diye… “Sevmek savaşmaktır. ...Sevmek konuşmaktır. ...Sevişmek tek başına sevmek değildir.” Sevgiyle kitapla kalın ..
Kadının Adı Yok
Kadının Adı YokDuygu Asena · Doğan Kitap · 20136,5bin okunma
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.