Sarah Jio' nun bir çok kitabını okudum. Belki de bu kitap çok duyulmayan , ama beni bir o kadar da etkileyen kitaplarındandı. Hayat, aslında tam bitti dediğimiz noktada başlar. Yazarımızın da dediği gibi; Acı ne kadar derinde olsa da zamanla tüm çiçekler güneşe döner yüzünü... 1950'li yılların başlarında Gündüzsefasının süslediği bir yüzen evde yaşayan Penny Wentworth, ünlü ressam olan Dexter Wenworth ile evlidir. Sırların ortak olduğu bu evde , tek eksiğin bebek olduğu düşünülsede, tek eksik bebek değildir. Çünkü sevgiyi yürekten hissetmek gerekir. Ada Santorini, New York'ta yaşadığı acı olayın ardından ağır depresyondadır. Bunu aşmak için Seatle'a Tekneler caddesi'ne taşınır. Burada kiraladığı bir yüzen evde eski bir sandık bulur. Sandıktan Penny Wenworth adında bir kadına ait özel eşyalar çıkar. Merakına yenik düşen Ada, zamanla gerçekleri su yüzüne çıkaracaktır. Sarah Jio'nun öyle güçlü bir anlatımı var ki , sanki oradaki karakterler arkadaşınızmış gibi orada anlatılan mekanlar gittiğiniz bir yermiş gibi samimi ve sıcacık. Zaten okurken de merakıma yenik düştüm ve bahsedilen karakterler ve yerlere bir göz attım. Mekanda geçen yüzen evler aşırı güzel. Kitap da geçen karakterlerden ünlü ressam Dexter Wenworth ve Lana Turner'in gerçek hayatta da yaşamış olması şaşırtıcı. Hikayeye zaten diyecek bir lafım yok. Yine iki ayrı hikayeyi çok güzel bir şekilde birleştirmiş yazarımız. İsmi de hikayeyle bir o kadar uyumlu. Aslında iki günde okunacak bir kitapken benden kaynaklı bu kadar uzadı kitabı bitirmem. Ben Gündüzsefasını çok sevdim, etkilendim ve neden bu kadar duyulmamış bir kitap olmamasına da şaşırdım. Sonu özellikle çok etkileyiciydi. Eğer okumayan varsa kesinlikle tavsiye edeceğim kitaplardan oldu. Herkese iyi okumalar dilerim :)

GündüzsefasıSarah Jio · Arkadya Yayınları · 201410,1bin okunma

··

12 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Rumeysa Kızmaz