Gönderi

Türk kadının, Türk tarihinde erkeğinin yanında hizmet payı vardır.
Askerin yiyecek, cephane ihtiyaçlarının önemi ve Türk kadınının fedakârlığı için Cevdet Kerim İncedayı şunları söylemektedir. “Cephane lüzumu olan bir mahale bir dakika geç gelinmesi bazen bir muharebeyi kaybettirir, askerin bir gece aç kalması, ertesi günkü muharebede o kıtanın kıymetini derhâl eksiltir… O zaman bendeniz Yedinci Fırka Erkân-ı Harbiyesinde idim. Fırkamız Alayunt’taki köylerde idi. Bize tahsis edilen mıntıkada 300 kağnı arabası tespit ettik ve bunları muharebe esnasında derhâl tanzim edebilmek için bir tecrübe daveti yaptık. 250 araba tebligat ifasından 24 saat zarfında kâmilen geldi, kolları teşkil ettik. Başlarına nefer, küçük zabit ve zabitlerini tayin ederek tanzim ettik. Bazılarının öküzleri olmadığından arabalarına ineklerini koşmuşlardı. Bunlar bir kısmı ihtiyar erkekler olmak üzere kısm-ı azami (büyük ölçüde) kadın ve çocuklardı. Alayunt düzlüğünde içtima eden bu kafileye tümen komutanı, teftiş ederken Türk tevekkül ve itaati, asker celadet (kahramanlık) ve mehabeti (yüceliği) ile uzun övendireleri ellerinde sevgili öküzlerinin başında duran bu kadınlara, erkeklerinin niçin gelmediğini sordu ve bu zahmetli işte çok yorulacaklarını hatta tahammül edemeyerek bizi de zarara sokacaklarını söyledi. Bu muhterem analar ve hemşireler şu cevabı verdiler: ‘(Askerliği kastederek) Erkeklerimiz hizmettedir. Emrinize biz geldik, böyle bir günde bize bu kadarcık iş düşmesin mi? Tek yurdumuz kurtulsun da biz yorulalım, ölelim…’ Nitekim muharebe başladı ve bir kısmı Sakarya’ya kadar ordu ile hareket ettiler. Hatta içlerinde doğuranlar oldu. Tabii bunları sıhhiye bölüklerimizde en iyi bir şekilde koruduk. Bu aziz memleket analarını burada hürmetle yâd ederim. Esasen Türk’ün bütün tarihinde erkeğin yanında kadının da bir hisse-i hizmet (hizmet payı) ve mefhareti (övünme payı) vardır. Cephede bu gayret devam ederken gerilerde İnebolu-Ankara yollarında da bu halk sırtında cephane taşıdı. İşte bizi bütün bir cihan-ı husumetin (dünya kötülüklerinin) etrafımıza girdiği ateş çemberi içinden muzaffer ve mağrur çıkaran milletin bu azmi, bu vahdeti (Tanrı’ya yakınlığı) ve bu fedakârlığı idi…” Tevhîd-i Efkâr gazetesinin verdiği bilgilere göre bir kadının taşıdığı yük miktarı, 15 kilometre mesafe dâhilinde 40 ile 60 kilo arasında değişmektedir.
23 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.