Eşi ölen "Bay Rousseau'nun içinde hep bir acı kaldı, zaman zaman onu darlayan bir hüznü vardı. Canını sıkan, aklını kurcalayıp huzursuz eden asıl şey ise dükkânın bir iş gününde kapalı kalmış olmasıydı." Sayfa 29 Evet, aynen bu alıntıda olduğu gibi insanların hayattaki birincil amaçlarının para kazanmak olduğunu ve bu uğurda sağlığını, canını, yakınlarını vs hiç bir manevi değeri de çok önemsemediğini bize anlatan beş farklı hikayeden oluşuyor bu kitap. İşte biraz para kazanalım, biriktirelim sonra şunları şunları yaparız zihniyeti genellikle o "şunlar" yapılamadan ölmek ile sonuçlanır. Şu yaşadığımız hayatta huzurumuzu bozan, rahatımızı kaçıran, mutsuz eden şey sadece maddiyata adeta tapıyor olmamız değil mi? Paraları önünde secde eden insanlar mutlaka vardır bu dünyada... Para ve menkul yığınları yapıp sonra o yığınları ardında bırakarak ölüp giden insanların dramını izliyoruz biz her gün. Tabi arkada kalan mirasçıları da unutmamak lazım. Ne maskeler aşağı düşer o miras paylaşım anlarında Ah ne keyiflidir insanların gerçek yüzünü görmek. Zaten insanların gerçek yüzünü sanırım iki şekilde görürüz: Ya ayrılış sırasında ya da miras paylaşım toplantısında. Ne kadar zengin olursak olalım günde üç öğünden fazla yiyemiyeceğimizi, ne kadar çok ev sahibi olursak olalım aynı anda sadece bir tane evde oturabileceğimizi, ne kadar çok arabamız olursa olsun aynı anda hepsine birden değil sadece bir tanesine binebileceğimizi ve muhakkak öleceğimizi ve ölürken mal yığınını da yanımızda götüremeyeceğimizi biz ne zaman anlayacağız? O jeton ne zaman düşecek? Bizim kafalarımız bu kadar "köşeli" mi? Farkındalık sağlayan bu kısa ama çok etkileyici kitabı mutlaka tavsiye ediyorum. Herkese faydalı okumalar dilerim.

Nasıl ÖlünürEmile Zola · Kapra Yayıncılık · 202015.6k okunma

·

91 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Serdar