Gönderi

72 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Kendini çabuk keşfet çünkü hayat çok kısa
Üniversite yılları...(isterseniz ergenlik deyin) Yani bir şeyleri ispatlama dönemleri vardır ya, o çağlar.... İnsanın dünyayı tam algılayamadığı, insanlara çok fazla anlam yüklediği, "bişey" olmak için "bir şeyleri" kanıtlamak ( belki de birşeylerden ödün vermek) lazım mottosuyla özünü (kimlik arayışı) bulma yolunda birçok anlamsız, manasız, gereksiz hareketlerin yapıldığı dönemler...Yazar bu duygular içindeki Berger'den birçoğumuzun geçmişine bir kapı aralıyor aslında. Yeni bir sayfadır herkes için üniversite kapısından giriş. Yeni bir şehir ,yeni insanlar, arkadaşlar ve de en önemlisi "bişey" olmak için "bir şeyleri" kanıtlama adına bir başlangıç. Böylesi bir adım içindeki Berger ( bizlerin KYK diyebileceği veya otel odası) apart dairenin hemen bitişiğindeki odada Schramek isimli (benim gözümde “kare surat denilen, kemikli bir çeneye sahip, katil tipli, sarışın, 120 kg çeken bir adam” canlandı) üniversite yıllarının son sezonunu yaşayan kendini kanıtlamış, özgüveni yüksek (ilköğretim için son sınıf, ortaokul için 8 sınıf, lise için 12 sınıf dönemleri, askerlikte terhisci, memurlukta tayinci tayfa vs. ) bir hukuk öğrencisi ile tanışıyor. Onun özgüvenli hali onda bir hayranlık uyandırıp ve rol model halini alıyor daha ilk görüşmesinde. Gelişmiş kaslı vücudunu yaptığı eskrim sporu ve müsabakalarına borçlu Schramek. Bu özgüven konuşmasına, ses tonuna da yansımış ve Berger bundan fazlası ile etkilenip onun gibi olmak için kendi ile bir yarışa giriyor... Komşusu Schramek ise üniversite yıllarının kendine kattığı özgüven, birşeyleri başarma heyecanı ile alt devresi konumundaki bu çelimsiz, sessiz, çömez Berger üzerinde tüm egosunu tatmin yolunda aslında onun muhatap almakla...(Hani bir işyeri, okul, askerlik vb. yerlerde sizler üst devre iseniz “Bak şunları yap şunları yapma, sen daha bilmiyorsun, olmuyor yapamıyorsun, ben şunu yapmıştım...” tarzı, hatta izlediğiniz bir filmi 2. kez bir başkası ile izlerken içinde bulunduğumuz “bak az sonra ne olacak biliyor musun” ukalalığı) Berger komşusu Schramek’in üyesi olduğu spor gurubunda kendini ispat edip ismini üniversitede duyurmak adına bir fırsat basamak bulup kendisine grup içerisinde bir üye ile kılıç müsabakası dahi ayarlıyor. Bir düello. Hani bazılarımızın hiç beceremediğimiz, hevesimiz olmadığı halde üniversite, lise yıllarında tiyatro grubuna, “şiir severler derneği” ne, çelimsiz olmamıza rağmen okul futbol takımına vb. gruplara girmek için bin bir takla attığımız ve rezil olduğumuz dönemler... Bergerimiz utangaç da....Schramek’in odasına gelip giden bir genç bayan ile tanışıyor. Berger’in ağzını bıçak açmıyor. Schramek ve kız bir geveze bir gevezeler. Kendi aralarında konuşmalar, Berger ile dalga geçen kelimeler...Schramek bir ara odadan çıkar ve Berger genç kız ile odada başbaşa kalmak zorunda kalır. Kızın ona karşı “utangaçsın, sessiz çocuk, zayıfsın” tarzı takılmaları, üstten bakışları onu rahatsız eder ve aralarında flörte varan bir itiş kakış başlar, fiziki mücadale, kısa kısa dokunmalar, kol burkmalar, temaslar.... Berger kıpkırmızı olmuş yanağı, kalbi küt küt atar vaziyette birden kendisini odanın dışına atar ve o ortamdan kaçar ama aslında gönlü çok başka şeyler ister ama yapamaz... Berger bir şeyleri becerememe girdabı/ kanıtlama çabası içinde, aslında okumak için geldiği Viyana şehrinin onu sunacağı olanakların da farkına varamamış halde günlerini sürdürürken ev sahibinin kızının hastalığı ona hayata tutunmak için bir fırsat sunacaktır... 13-14 yaşlarında genç kız Kızıl hastalığına yakalanmıştır. Berger aslında Viyana’ya, üniversiteye neden geldiğini anımsayacaktır. O bir doktordur aslında, insanların hayatını kurtaran, onlara umut veren, yaşama döndüren toplumda elit bir mesleğe olacak olan Berger’dir. Bunu fark eden Berger genç kızın iyileşme sürecine büyük katkısı olur. Bir yandan da hasta kızın gençliği, güzelliği onu etkiler, hayaller kurmaya başlar... Berger için yeni bir bahar mevsimi başlamıştır. Yeniden derslerine odaklanma arefesindedir. Ama maalesef genç hastasından kendisine Kızıl mikrobunu bulaştırmıştır ve Berger kendi kendine “neden şimdi” derken hayata gözlerini yumacağı kısa bir döneme girmiştir... Yazar, Berger karakteri ile bizlere “birşeylere” dayanmadan ve yaranmadan “bişey” olma yolunu tarif etmiş. Sen ne isen, hangi meziyetler ile var olmuşsan, hangi fiziki yetenekler ve güzellikler ile donatılmış isen onu kabul edip, bu donanıma göre yaşarsan mutlu olabilir ve çevrene mutluluk verebilirsin. Kendini erken keşfetmeye bak. Çünkü hayat çok kısa.
Kızıl
KızılStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202229,4bin okunma
·
69 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.