Gönderi
Bugün Kalan Yaz Günlerimizin En Serini Olabilir
Dünyayı en sıcak haliyle deneyimlediğimiz bu günlerde ilkim krizine dair okumak, düşünmek epey zor. Tüm bu gerçeklerle bir çırpıda yüzleşmek insanı çok etkiliyor. Çoğu Zarar Azı Karar’da iklim krizinin ortaya çıkış nedenleri tek tek ve kronolojik çerçevede ele alınıyor. Bugün dünyanın olduğu durum veriler ışığında sunuluyor ve gelecek için olası çözümler ile son buluyor. Oldukça derli toplu bir kitap.
İklim krizi ile ilgili hepimiz üç aşağı beş yukarı bilgi sahibiyizdir. Hiçbir şey bilmesek bile her yıl daha çok artan orman yangınlarını ve giderek sıcaklaşan havayı duyuyoruz, hissediyoruz. Ancak bunun hakkında edindiğimiz bilgiler çoğunlukla internetten edinilen hap bilgiden ibaret. Sosyal medyada karbon ayak izimizi azaltmamızla ilgili çok sayıda reels, podcast mevcut. Peki bu iklim krizi nereden geldi? Tüm dünya halkları iklim krizinden eşit derecede mi sorumluyuz? İklim krizini yavaşlatmak için dünyanın ısı artışını tutmak istediğimiz 1.5-2 derecede hangi ülkeler nasıl zarar görecek? İklim krizinden kurtulmamızın bir yolu var mı? Teknoloji bizi kurtarabilir mi? Kitap bu sorulara bugünkü veriler ışığında en tutarlı cevapları veriyor.
Ben kitabı okurken kapitalizm ve büyüme başlığında çok etkilendim ve şaşırdım. Kapitalizme dair günümüze en yakın yazılan ve en sağlam eleştirilerden biri bu kitapta mevcut. Kapitalizmin insanın binlerce yıldır yaptığı ticaretten farkını, bu farkın doğal sonucunda da büyümeye bağımlı bir sistem oluşunu çok sade bir dille anlatmış. Bu bağlamda büyümeden ayrı düşünülemeyen kapitalizm ise her geçen gün daha fazla müşteriye ve olan müşterinin daha çok harcamasına bağımlı halde. Bu sistemi yaşatmak için insanlık daha çok üremeye ve tüketmeye mecbur. Artık insan için sistem noktasından sistem için insana geldik. Ekolojik hayatın mahvolması, insanın ürettiğine bile yabancı bir robota dönüşmesi uğruna bir ekonomik sistemi savunmaya devam ediyoruz.
Çoğu Zarar Azı Karar aynı zamanda bize çözüm planı sunuyor, bizim de çözüm planları bulmamız için çok önemli bir esin kaynağı oluyor. Ama ben, içinde bulunduğum coğrafyadan baktığımda motivasyonumu, pozitifliğimi koruyamıyorum. İnsanlığın zamanında bir çözümde fikir birliğine varıp uygulayabileceğine inancım, maalesef çok az. Bu yüzyılda bizi iklim krizi mültecileri, yeni hastalıklar ve her gün kaybolan yaşam türleri karşılayacak. Bu noktada iklim krizine asıl sebep olan devletler açlıktan ölmemek için her gün akın akın gelecek insan topluluklarına kapısını açacak mı? Bunu zaman gösterecek.
Son olarak bu kitabı okuyacak, okumuş kimselere ise şunu sormak istiyorum: Şehirlerimizin daha da dolmasını, gıda kalitemizin her gün düşmesini ve havamızın kirlenmesini daha ne kadar umursamadan yaşayacağız?
Herkese iyi okumalar.
·
116 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.