Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Tab’ı şair andelîb-i zârdur gülzâr şi’r Nutknsâhil, akl gavvâs ü dürr-i şehvâr şi’r Aşkî Şair; yaratılış icabı inleyen bir bülbüle benzer, Şiir de gül bahçesidir. Yahut söz sahildir de, akıl orada dalgıç; şiir ise şehane bir inci… Âyinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde Ziya Paşa Kişinin aynası yaptığı işlerdir, laflarına bakılmaz. Çünkü kişinin aklının seviyesi ancak yaptığı işlerle, eserlerle ortaya çıkar. s.28 Bil illeti, kıl sonra müdâvâta tasaddî Her merhemi her yâreye merhem mi sanırsın? Önce hastalığı teşhis eyle; ancak ondan sonra deva için çareler ara. Her merhemi her yaraya iyi gelecek mi sanırsın? (Eğer öyle sanırsan aldanırsın!..) Yıldız arayıp gökte nice turfa müneccim Gaflet ile görmez kuyuyu reh-güzerinde Birçok acemi müneccim, gökte yeni yıldızlar keşfedeyim derken gaflete dalarak yollarının üzerindenki kuyuyu görmez. Tabii ki bu beyitte Ziya Paşa; hakiki âlimleri eleştirmiyor. Onun asıl anlatmak istediği, bazı insanların kendilerinden beklenen işlerle uğraşacağı yerde gerçekleşmesi imkansız hayallerin peşinde koşmaları ve gülünç duruma düşerek başlarına kötü işler açmalarıdır. s.32 Râz-ı aşkı aşikâr etmeğe takat bulmasa Sinesinde nâvek-i dil-dûzlar pinhân olup. Avnî (Fatih Sultan Mehmed Han) Aşkın sırrını açık etmek ayıptır, zaten âşık da bunu yapmak istemez ama buna gücü, kuvveti yetmede bile sinesine, göğsüne yediği oklar sebebiyle rahat nefes alıp onu da yapamamalı, istese de o sırrı verememeli. Dilberinden rahm eğer olmazsa ol dil-hasteye Kimseler derdine derman edemez imkân olup. Avnî (Fatih Sultan Mehmed Han) Eğer sevgilisinden bir lütfa kavuşmazsa onu hiçbir ilaç iyi edemez. s.39 Neşv ü nemâ eyleyemez düşmeyicek hâke nebât Mütevazı olanı rahmet-i Rahmân büyütür. Laedrî (Anonim, yazanı söyleyeni belli değil Bir tohum, toprağa düşmeyince asla büyüyüp gelişme gösteremez. Çünkü mütevazı olup başını yere indireni; Allahü Teâlâ’nın rahmeti büyütür. s.43 Nev’iyâ lâzım değil olmak filân ibn-i filân Ma’rifet kesb eyle tâ bir âdem ol âdem gibi Nev’î Filânın oğlu filân olmak hüner değil. Faydalı ilim edin, öğrendiklerinle uygun yaşa; bunu da gösterişsiz ve yalnız Allah için yap ki; adam gibi adam olasın. s.50 Şecâat arz ederken merd-i kıptî sirkatin söyler. Koca Ragıp Paşa Kıpti’nin mert olanı, yiğitliğini, kahramanlığını anlatırken hırsızlığını söyler. Çünkü anlatabileceği başka marifet yoktur. s.57 Cihânın nimetinden kendi âb u dânemiz yeğdir Elin kâşânesinden kûşe-i viranemiz yeğdir Bâkî Dünya dolusu maldan, kendimize ait bir tas su ile bir lokma ekmeğimiz yeğdir, daha iyidir. Başkasına ait saraylardansa, köşesinde oturduğumuz viranemiz, eski püskü bize ait evimiz hoştur bize. s.70 Ehl-i dildir diyemem sinesi sâf olmayana Ehl-i dil birbirini bilmemek insâf değil. Nef’î Bağrında saf düşünceler bulunmayanlara, “bu, gönül ehlidir.” diyemem; çünkü gönül ehli olanların birbirini bilmemeleri insaf değil. Yıkanlar hatır-ı nâşadımı yâ Rab şâd olsun Benim’çün nâmurâd olsun diyenler bermurâd olsun Nâilî Allah’ım! Şâd olmayan gönlümü yıkanlar varsın şâd olsunlar Benim için: “Muradına ermesin” diyenler de muratlarına ersinler. s.74 Olmuş o kadar halk-ı cihân mekirde üstâd Kim sâbıka-i şöhret-i şeytân unutulmuş Nâbi İnsanlar hile ve üçkâğıtçılıkta o kadar ustalaşmışlar ki, şeytanın bu konudaki şöhreti unutulup gitmiş. s.75 Cânıma bir merhaba sundu ezelden çeşm-i yâr Öyle mest oldum ki gayrın merhabasının bilmedim! Ahmed Paşa Yani “bezm-i elest”te bakışlarından tattığım o ezelî “merhaba”dan sonra öyle sarhoş oldum ki… Kendimi öyle kaybettim ki… Bir daha senden gayrısının farkına varmadım, senden gayrısına yönelmedim, senden gayrı kimseyi görmez, kimseyi duymaz, kimseyi bilmez oldum. Kimseyi, kendimi bile. s.77 Tok olan cümle âlem-i tok sanır Aç olan âlemde ekmek yok sanır Sabayî Herkes içinde bulunduğu durumu bilir, kendi dışındakileri de öyle sanır. s.86 Kendi kendine ettiğin âdem Bir araya gelse edemez âlem 2.Bayezid Han İnsanın kendi kendine ettiğini, dünya âlem bir araya toplansa, o insana edemez. s.87 Cümleler doğrudur sen doğru isen Doğruluk bulunmaz sen eğri isen Yunus Emre (ks) Bütün insanlar doğru olurlar, sen doğru insan olursan. Sen iyi olursan herkes iyi olur, dürüst biri olduğunda da dürüst… Yok, sen terslik, yanlışlık yaparsan, insanları kırar, incitirsen başkalarından da iyi insan olmayı bekleme. Onlar da sana kötü muamele ederler. Bu dünya etme-bulma dünyasıdır. Her şey senin elinde. Ne ekersen onu biçersin. Ne doğrarsan çanağına o gelir kaşığına… s.88 Allah’a sığın şahs-ı halîmin gazabından Zîrâ yumuşak huylu atın çiftesi pekdir Ziya Paşa Allah’a sığın uysal kişinin öfkesinden, Çünkü yumuşak huylu atın çiftesi serttir. s.89 Muradın anlarız ol gamzenin iz’ânımız vardır Belî söz bilmeziz amma biraz irfânımız vardır Nedim O yan bakışın muradını anlarız, anlayışımız vardır; evet, söz bilmeyiz ama biraz irfanımız (bu hususlarda malumatımız, tecrübemiz) vardır. s.94 Gülü vermen için gülü vermem mi gerek Haydi, gülüm gülüver de, gülü vereyim. Havace Neşeli olmak, gülmek için illa da birilerine gülmek lazım. Haydi, ey sevdiğim; sen de bana gül ki, bende sana gülebileyim, seni neşelendirip huzur ve saadete kavuşturayım. s.95 Sana cism-i Hudâ-dâdın gibi zîbâ kumaş olmaz Hevâ-yı kâle-i dîbâ-yı dehr-i bî-bekâdan geç. Meşhûrî Geçici dünyanın süslü kumaşını boşver Sana yaratılmışında verilen güzellik gibisi yoktur s.106 Kemâl erbâbı ârâyişle aslâ iftihâr etmez Değildir hürmeti mushaflara cild-i mutallâdan Lebîb-i Âmidî Olgun kimseler süse ehemmiyet vermez, Mushaf’a hürmet parlak cildinden dolayı değil yâ! s.108 Siyeh-tab’ân olur rûşen-dilânın düşmen-i cânı Ki düzd-i tîre-rûzı dâimâ dîlgîr eder mehtab Mehmet Emin Beliğ Kara kalpliler nurlu kimselerin can düşmanı olur tabiî… Gece hırsızı dolunayı sever mi hiç? s.109 Şahs-ı pür-gûnun dehânı yaymacı dükkânıdır Hokkasın cevher-fürûş kılmaz küşâde bî-taâb Keçecizâde İzzet Molla Gevezenin ağzı her yerde açılıverir; sattığı şey kıymetsiz çünkü. Sarraf ise tezgâhı kolayca açmaz. s.110 Yere geçse yeridir ehl-i fazîlet çünkü ah İzz ü câhın hâr ü has deryâ-misâl üstündedir Bâkî Fazilet sahipleri dururken liyakatsizlerin yükselmesine şaşma. Dünyadır bu, bak denize ibret al; çer çöp üstte, inci dipte. s.111 Gam beyâbâbına eylese her gün seyr ü sefer Her gece mihnet-serâ-yı firkate mihmân olup. Avnî Âşığın hem gecesi hem gündüzü eziyet olursa kayda değer olur. Huzur; rahatta değil rahatsızlıkta bulunmalı. Yoksa ne ehemmiyeti olur ki? s.40
·
223 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.