Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

·
Puan vermedi
Anlam Ekseni: Nefsini Bilen Rabbini Bilir
Anlam Ekseni: Nefsini Bilen Rabbini Bilir ✿ ✿ ✿ Hindistan’ın batı beldelerinden Muzaffernagar şehrinin Tehâne köyünde doğan Mevlânâ Eşref Ali Tânevî (1280/1863-1362/1943); Diyûbend’e giderek el-Medresetü'l-âliye'ye de pek çok hocadan ders aldı. Çiştiyye tarikatı şeyhlerinden İmdâdullah et-Tehânevî’ye intisap eden Mevlânâ Eşref Ali Tânevî; Hindistan’ın çeşitli bölgelerine seyahat ederek irşad faaliyetinde bulundu. Arapça ve Urduca dillerinde tefsir, kıraat, kelâm, tasavvuf ve ahlâka dair 800 civarında esere sahip olduğu aktarılmasıyla birlikte; Kur'an'ın manalarına dair mütercim, tecvîd uzmanı, müfessir, Kur'ân ilimlerinin ve hikmetlerinin açıklayıcısı, hadise dair sırların ve nüktelerin açıklayıcısı ve binlerce fıkhî meseleye cevap vermiş ve modern problemleri çözüme kavuşturmuş, tam bir tedbir ve temkinle bütün bunları fetvaya bağlamış kişidir. Yine! Diye biliriz ki, Mevlânâ Eşref Ali Tânevî; tasavvufun sırlarını keşfetmiş ve kapalılıklarını açığa çıkarmış bir sûfî idi. Binlerce kişinin kendisinden istifade ettiği ve irşadını istediği kâmil bir mürşiddi. Tasavvufî prensiplere konu olan hadisler ışığında İslâm’ın zahirî hükümlerine uygun açıklamalarla; tasavvufî, manevî ve bâtıni yönlerine işaretler ve önemli prensipler ortaya çıkartılmış. Bu açıdan Mevlânâ Eşref Ali Tânevî’in “Hakîkatu't-Tarîka Mine's-Sunneti'l-Enîka (Sünnetin İnceliklerinden Yolun Hakikatine)” ile “En-Nuketu'd-Dakîka Mimmâ Yete'alleku Bi'l-Hakîka (Hakikat Deryasından İnciler)” iki kitabıyla ilki 330 hadis diğeri yirmi hadisle tasavvufun prensiplerini değişik yönleriyle yorumladığı ve ele aldığı birer çalışmasıdır. Bir varlığın kendi vücudunun aslî hüviyetini korumasıyla başka bir sekle girmesi ‘Temessül’ denilmekte. Bu bilgi çerçevesinde Eşref Ali Tânevî, “O, Cebrail (a.s.) idi, Dihye b. Halîfe el-Kelbî suretinde indi.” hadisi ile “(Cebrâil a.s.) O'na düzgün bir insan şeklinde göründü.” Meryem, 19/17. Ayetini de referans alarak temessülün imkân ve mümkün ihtimalini ele alarak kitaba giriş yapmakta. Tasavvuf usul ve kaidelerinde biat etme şöyledir: Ahid yani söz verme, dinin hükümlerine devamlı uyma, zahirî ve bâtıni amellere önem verme ve uygulama şeklinde olur ki buna ‘biat-ı tarîkat’ denilmekte. Yazar bu hususta hadisleri referans almakta. Dünya ve ahiret dengesinin kalpte diri tutmak, tasavvuf erbabının en önemli meselelerindendir. Eşref Ali Tânevî, hz. Peygamber, Ebu Bekir ve Hanzala arasındaki geçen hadisi anlatmakta. “Resûlullah’ın (sav) yanında olduğumuzda bize cenneti ve cehennemi hatırlatıyor, sanki görmüş gibi oluyoruz. Resûlullah’ın yanından çıktıktan sonra ise hanımlarla, çocuklarla ve geçim sıkıntısı ile meşgul oluyoruz. Bu sebeple çok şeyi unutuyoruz.” Bunun üzerine Resûlullah (sav), “Allah'a yemin olsun ki siz benim yanımda bulunduğunuz hâli muhafaza edip zikre devam edebilseydiniz, sizinle Melekler yataklarınızda ve yollarınızda musafaha ederdi.” Hadisine karşılık tasavvufun müşahede, zikir ve murakabe yönlerini anlatmaktan Eşref Ali Tânevî, konunun devamında Şeyhin sohbetinin ve melekût âleminin keşfi mümkün ve vâki olması alt başlıklarıyla konuyu ayrıntılı hale getirmektedir. Tasavvuf ehlinin zühd, tevekkül, vecd ve istiğrak, tevessül gibi kaideler yanında cemaatle namaz kılmak, zikir mekânın tayini, manevî disiplin gibi ibadet adap ve üslup konuları da ele alınmakta. Bununla beraber giyim ve kuşanın, günlük meşguliyetlerinin durumları, kişiler arası iletişimin tarzı ve şeyh ile mürid ilişkisinin nasıl olması gerektiği hakkında bilgiler hadis yorum şeklinde anlatılmaktadır. Tarikat biatı, tasavvuf yolunun esasları ve cehrî yani sesli zikir gibi hadis-i şeriflerden deliller ile tasavvufla ilgili bu konular ihtiva edilmektedir. Hadis deliliyle tasavvuf konuların nükteleri ve latifeleri yirmi hadisi barındıran En-Nuketu'd-Dakîka Mimmâ Yete'alleku Bi'l-Hakîka (Hakikat Deryasından İnciler) bölümü ile devam etmekte. Kalplerin ziyası, zikirde nefes tutmak, Allah’ın cemal sıfatlarının zuhur etmesi, rüyada hadis rivayeti bu bölümün başlıca konulardır. Kitabın son başlığında Eşref Ali Tânevî, Allah'ın azamet, kudret ve kemalinin müşahedesi nasip olabilmesi için tasavvuf ehlinin nefsin sıfatlarını, zelil, aciz ve zayıflığını müşahede etmesi gerektiğini anlatmakta. Bu anlamın kısası “Nefsini bilmeyen kişi, Rabbini bilmeyi terk eder.” İfadesiyle nefsi kötülemek ile nefsin değerini ve kapasitesini bilmemek eşit olduğu, anlamı çıkartılır. Çiştiyye tarikatı şeyhlerinden İmdâdullah et-Tehânevî’ye intisap eden Mevlânâ Eşref Ali Tânevî; Kur'an'ın manalarına dair mütercim, tecvîd uzmanı, müfessir, Kur'ân ilimlerinin ve hikmetlerinin açıklayıcısı, hadise dair sırların ve nüktelerin açıklayıcısı ve binlerce fıkhî meseleye cevap vermiş ve modern problemleri çözüme kavuşturmuş, tam bir tedbir ve temkinle bütün bunları fetvaya bağlamış bir sûfî âlimdir. 330 hadis diğeri yirmi hadisle tasavvufun prensiplerini değişik yönleriyle yorumladığı ve ele aldığı birer çalışma olan “Sünnetin İnceliklerinden Yolun Hakikatine” ile “Hakikat Deryasından İnciler” iki kitabın tasavvufî prensiplere konu olan hadisler ışığında İslâm’ın zahirî hükümlerine uygun açıklamalarla; tasavvufî, manevî ve bâtıni yönlerine işaretler ve önemli prensipler ortaya çıkartılmıştır. Her işinde Nebevî sünnetin ayak izlerini takip etmeyi şiar edinmiş tasavvuf erbabı, Mevlânâ Eşref Ali Tânevî tasavvufî prensipleri ortaya çıkartma gayretini göstermektedir. Kitabın Künyesi: Mevlânâ Eşref Ali Tânevî, Hadislerle Tasavvuf, çevirenler Halid Zaferullah Daudî ile Ahmet Yıldırım, İnsan Yayınları, Tasavvufî Düşünce Dizisi-24, 1. Baskı 2023, 375 sayfa. Yunus Özdemir
Hadislerle Tasavvuf
Hadislerle TasavvufMevlana Eşref Ali Tanevi · İnsan Yayınları · 20230 okunma
·
362 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.