Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

50 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
spoiler içerir/içermez bilmiyorum :D
Kitapta üç ayrı bölüm var: -Lyon’da düğün -İki yalnız insan -Wondrak Öncelikle bölüm bölüm değil de kısaca bahsedeyim kitaptan; • Kitap güzeldi, hikayeler kısa ama özdü. İki yalnız insan (altı sayfa) benim favorim. Kitabı tavsiye ediyorum. Ama eğer Zweig’ın kitaplarına yeni yeni başlıyorsanız Geçmişe Yolculuk’tan başlayın derim. Bu daha çok Zweig tarzını bilene güzel geliyor (tamamen sallıyor da olabilirim ama bu benim fikrim, kendi yorumum, bilmiyorum artık siz göreceksiniz). Şimdi tek tek bölümleri açıklayayım: Lyon’da Düğün… Kitabın ilk cümlesinden şu alıntıyı vererek başlayayım: "Lyon özgürlüğe karşı savaş açmıştır. Lyon artık yoktur." Bu işin içinde olanları tek tek idam ediyorlar… Ölüleri gömecek, mahkumları tıkacakları yer kalmamış durumda… İnsanlar ölüyor… Ölüleri ırmağa atıyorlar… Ve bu gidişatın içinde bulunan birbirine ölümüne bağlı bi çift. Evlenecekler… Evlenmek istiyorlar.. O kadar ruhsuzun yanında hayat dolular… Lyon’da Düğün başlığının nereden geldiğini iyice anladınız sanırım :)) İnsanların saygısı gözlerimi yaşarttı kitabı okurken, bu kadar da olmaz yaa, dedim. Evet o on beş sayfada çok şey yaşadım. Duygusal anlardı, keşke, dedim… keşke bir şeyler değişseydi. Ama değişmedi. Fazlasını söylersem spoiler olacak. Siz okuyun ve görün derim :)) Evet, ikinci hikayeye gelelim: İki Yalnız İnsan… Bu bölümden de şunları vereyim “Sakatlığı, onu yalnız kalmaya alıştırmıştı ve bu yalnızlığı içinde de dünya nimetlerinden feragat eden birinin umursamazlığıyla, içine kapanık bir filozof yapmıştı.” Bu adam farklı olduğu için dışlandı… Ve eve gitme yolunda ağlayan bir kadının yanında durdu. O, kadının derdini dinleyince anladı: “…çünkü onların acıları akra­baydı.” Altı sayfalık bir dünya… Söylediğim gibi benim için en güzel bölümdü bu. Çünkü şimdiki duruma baktım ve birbirlerini anlayan çok çok az insan var. Ve bu iki insan birbirini anlıyor. Bu yüzden bölüm çok hoşuma gitti. Gelelim şimdi son bölüme :) Wondrak… bu bölümden çok uzun uzun bahsetmeyeceğim. Kısa bilgiler vereceğim. Kitabı merak edeceğinizi umuyorum :,) “Her yerde "Kurukafa" diye tanınan Ruzena Sedlak'ın, bu çirkin yaratığın çocuk doğurduğu haberi; bu inanılmaz, akıl almaz haber 1899 yılının sonbaharında Bohemya'nın güneyinde küçük bir kent olan Dobitzan'da büyük bir neşeye neden oldu.” Kurukafa :l diyecek söz bulamıyorum. Bu kadın çirkinliğiyle yaşamış bi kadın. Herkes bu kadına kurukafa diyor, çünkü yüz hatları normal insanlardan farklı. Hatta bu kadına tecavüz edilmişti. Çocuğun babası belli değil… Kadın çocuğu doğurmadan önce bi çukur açıyor, bu çirkinliği başka birinin yaşamasını istemiyor. Daha anne olmadan annelik içgüdüleri çalışıyor… Çocuk doğduğunda çocuğun kendisi gibi olmadığını görüyor, sahipleniyor iyice. Onunla vakitler geçiriyor. Oğlunu çok seviyor. Bir gün savaş çıktığında oğlunu askere çağırıyorlar… Annesi de şoka giriyor. Kısaca bu bölümde de annesinin oğlunu askere göndermemek için verdiği kısa mücadeleyi okuyorsunuz. Ben kitabı cidden çok sevdim. Yazarı sağlam olunca tabii… Okumak iyi gelecek, yaralarınızı saracak :D Keyifli okumalar!
Lyon'da Düğün
Lyon'da DüğünStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202131,1bin okunma
··
642 görüntüleme
zehra okurunun profil resmi
umarım düzgün bi inceleme yazmışımdır🫣🫢😬
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.