Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Erbain, yeryüzünde eşi benzeri olmayan en büyük yas ve anma merasimidir. Erbain, hicri takvime göre Aşura Günü'nden 40 gün sonra gelen Safer ayının 20'nci gününe verilen isimdir. Her yıl dünyanın her tarafından insanların katılımı ile gerçekleştirilen yas merasimlerine milyonlarca insan katılmaktadır. Erbain yürüyüşü İmam Ali'nin medfun bulunduğu Necef kentinden başlayıp İmam Hüseyin'in 72 yareni ile birlikte katledildiği Kerbela mıntıkasında son bulmaktadır. Evet, bu yürüyüş orada fiziki olarak son bulmaktadır ancak bu yürüyüşü gerçekleştirmiş olan Ehlibeyt aşığı insanlar için bir hayat felsefesini kuşanmış olarak ömür boyu devam edecek destinasyonu / son durağı olmayan, kıyamete kadar uzanacak olan bir vuslat, bir buluşma maratonudur. Bu yüzden Neyneva çölü ehli beyt Muhibbi insanların Aziz imamları ile biat ettiği yerdir. İlginç olan bu Biatı yapanların arasında gayri-müslimlerde var . Ayn-i ile vaki Erbain ziyaretimizde bu hadiseye tanıklığımız oldu. Dünyanın birçok ülkesinden Müslüman/ gayr-i müslim akın akın nice yolculuk meşakkatleri çekerek Necef'e geliyorlar. Ardından buradan yola çıkarak 100 kilometrelik yolu takriben 3 gün ve 3 gece yaya olarak yolculuk yaparak kerbela'ya ulaşmış oluyorlar. Dünyada eşi benzeri olmayan bir yolculuk bu. Bu üç gün içerisinde yaşanan heyecan ve ruh halini tarif etmek mümkün değil. Hele o vuslat halini izah edebilmemiz mümkün değildir. İnsanlar bu uzun ve yorucu yolculuktan sonra akın akın biatleşmek için İmam Hüseyin'in türbesine hücum ediyorlar. İlginç olan böylesine bir izdihamda insanlar hassasiyetle birbirlerini incitmemeye, rahatsız etmemeye çalışıyorlar. Çünkü öylesine bir duygu atmosferi var ki herkes naifliğin/nezaketin doruğunda, herkese ağlıyor, herkes gözyaşı döküyor. İnsanlar Aziz İmamları ile buluşmanın vuslat sevinci ile katliamın hüznünü aynı anda yaşıyor. Bilindiği üzere İmam Hüseyin'in başsız bedeninin bulunduğu türbe Kerbela'da bulunmaktadır. İşte ehl-i beyt muhibbi insanlar burayı ziyaret ederek İmam Hüseyin ile biatlerini tazelemektedirler. Burada Ehlibeyt imamlarının ilki olan İmam Ali'nin manevi huzurunda biat ve ahitleşme yapılmaktadır . Nübüvvetin devamı olan velayet olgusu bir bilinç olarak kuşanılarak en az 3 gün 3 gece sürecek olan 100 kilometrelik yaya yürüyüşüne buradan başlanıyor. Bu yolculuk esnasında Erbainim hikmet ve felsefesi adına İmam Hüseyin in kıyamı ve Seyyide Zeyneb validemizin esareti boyunca sergilediği metanetli vakur duruşu düşünülür ve dersler çıkarılır. Seyyide Zeynep validemiz ve diğer ehl-i Beyt hanımları 40 gün süren meşakkatli yolculukları esnasında kamçılanmaları, sözlü tacizlere, çeşitli eziyet ve aşağılanmalara maruz kalmaları ve çektikleri çileler düşünülür ve göz önüne getirilir. Burada tarih boyunca bu hadisenin bir şekilde örtbas edilmesini isteyen gürühun hilafına (Araf suresi'nin 44'ncü ayetinden mülhem) zalimlere illenmenin, zalimlere lânet okumanın bir ibadet olduğu idrak edilir.. Dilhun olmuş yüreklerle ve hüzünlü bir şekilde her yıl milyonlarca hak aşığı insan tarafından sürdürülen bu yolculuk esnasında bir taraftan gözyaşları içerisinde mersiyeler okunur ve sineler dövülür , diğer taraftan da zalim Yezid ve avanesine lanetler okunur. Yolculuk esnasında İnsanlar genellikle şunu düşünür: " O gün biz hayatta olsaydık Kufeliler gibi imam Hüseyin'i naçar - yalnız bırakmaz mutlaka O'nun safında olurduk." Şehadet özlemi ile söylenen bu sözler de elbette büyük bir samimiyet ve içtenlik görebilmekteyiz. İmam Hüseyin'in söylediği gibi, " İnsanlar zorluklarla sınandıklarında, samimi dindarların sayısı azalır." Bugün iki milyara varan nüfus potansiyeline rağmen velayetin biatını da Ehlibeyt muhibbi olmanın bilincine sahip kaç milyon müslüman var yeryüzünde ? Kerbela hadisesine ve Erbain merasimlerine İslam dünyasının büyük bir kesimi tarafından adeta dudak bükülmekte, bir bigâne kalınmakta. Ve ne yazık ki Kerbela kıyamı kıyamete kadar gelecek nesillere bir yol gösterici ders, bir ibret vesikası ve bir meşale olarak aktarılması gerekirken bir kesim gaflet ehli tarafından bu olay bidat olarak nitelendirilmekte. Oysa en büyük bidat Kerbela vakasına hikmet ve felsefesine bigâne kalmaktır. Bugünlere ilgisiz ve kayıtsız kalınması için Emevi saray uleması tarafından öyle masallar uydurulmuş ki akla ziyan! yok Efendim aşura günü Adem Aleyhisselam'ın tövbesi kabul edilmiş Yok efendim bugün Nuh Aleyhisselam'ın gemisi karaya oturmuş, yok efendim bugün Yunus Aleyhisselam balığın karnından kurtulmuş, yok efendim Yusuf Aleyhisselam bugün kuyudan kurtulmuş vs. vs. Emevi saraylarında uydurulan bu menkıbelerle Kerbela katliamı unutturulmaya çalışıldı . Elbette buna muvaffak olamadılar. Fakat mezhebi saikle bir algı oluşturarak Müslümanların büyük bir kesimini Kerbela katliamına karşı kayıtsız ilgi ve alakasız kılmayı başardılar Kerbela merasimleri adeta bir mezhebin kendine özgü yas rtüeli olarak lanse edilmeye çalışılmaktadır. Kerbela ve Erbain felsefesi ve sunulan mesaj insanlık erdemine sahip olan bütün yeryüzü insanlığına şamildir.
·
122 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.