Popüleritesi çokça olan bu kitap benim için çok da zevk alarak okuduğum, insanlara heyecanla tavsiye edebileceğim bir kitap değil. Kitabı ilk okumaya başladığımda dedim ki herhalde tek tek bir çok hayat deneyerek bu kitap bitecek, böylelikle yazar roman diye bize hikaye yutturacak. Nitekim durum çok da farklı değil bu izlenimimden. Ancak küçücük de dahi olsa hayatları arasında bir bağlantı var elbet. Başka hayatında yaşadığı bir olayı bir başka hayatında mukayese ediyor sonuçta. Konu özgün, olay güzel ama nedense bana çevirisinde bir sıkıntı varmış gibi geldi. Çevirmene de haksızlık etmek istemem elbet, ancak dilin kullanımı pek akıcı gelmedi. Genel olarak kitabın yapısıyla ilgili düşüncelireim ise bir yolculukta, bir yerde sıra beklerken çerez niyetine okunabilcek bir kitap. Kitap üzerine çokça vermek istediği duygu, söylemlerin altında yatan anlamlar gibisinden bir konuşma yapmanın -beni mazur görün- boşa konuşmaktan bir farkı yoktur. Bu durumu gerçi çoğu popüler romanda da görmek mümkün, günümüzdeki diziler gibi onlarca saat ekran başındasın ama kişiye kattığı bir değer yok, fikri yok. Belki de bu yüzden popüler oluyor bu romanlar. İnsanların bir çoğu sadece okumak – ya da daha kötüsü okur gözükmek- istiyor. Bu şekilde kitap yazılmasına kesinlikle karşı değilim ve bu tarz popülerite için yazılmış kitapların okunmasına da. Ancak daha önce de belirttiğim gibi bir grup insanın “Aman bu kitap çağdaş edebiyatta mihenk taşıdır” derecesinde övgüsü komik geliyor. Efendim sonuç olarak popüler kitap, ortamlarda illa ki başkaları da okumuştur, laklak kapılarını açar. Benim tavsiyem kitap okumaya yeni başladıysanız popüler edebiyata bu kitapla giriş yapmayın derim. Herkese iyi okumalar, kitapla kalın efendim.

Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202156bin okunma

·

46 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Bahadır Yaldız