Hizmetçiyi hakikaten çok büyük keyifle okudum. Yaz aylarının tadını iyi polisiye kitaplarla veya ortalama polisiye kitaplarla, araya da iyi edebiyat eserleri sıkıştırarak çıkarmaya devam ediyorum. Kitabevinden sık sık kitap almaya gidiyorum, tabii bu fazla süremeyecek ne yazık ki, ekonomik koşullar sebebiyle. Hizmetçi kitabını aldığımda orada aynı isimle başka bir kitap daha vardı hangisini alacağımı bilemedim ama iyi ki bunu almışım. Çünkü bu kitap bence psikolojik gerilim türünde yazılmış iyi bir eser; tabii şimdi tür denildiğinde türle alakalı klişelerin akla gelmemesi imkansız, çünkü bu tür kitaplar bence yurt dışında en azından bizim okuduklarımız bizim okuyabildiklerimiz veya benim okuduklarım arasında gördüğüm şey belli başlı reçetelere göre yazılıyormuş gibi geliyor. Dedektif kitapları, polisiye kitaplar, gerilim kitapları, vahşet içeren kitaplar ve benzeri değişik tarzlar. Amazon sitesinde kitapla ilgili bir şeyler okuduğumda şunu gördüm: ev içi gerilim tarzında yazıldığını söylüyor kitabın . Yani karı koca ilişkileri, onların arasındaki gerginlikler, düşünün bunu bile alt tür olarak psikolojik gerilime bağlamışlar. Tür demek, evet, reçete demek, klişe demek, alışılageldik bir yapı demek. Ne okuyacağımızı tahmin edebilmek demek bir anlamda. Ancak iyi ve gerçek edebiyat eserlerinde en öne çıkan şeylerden birincisi belki de yazarın kendisi. Anlatıcı kendisi olduğu için, bir de üslubu, anlatma yeteneği , yaratabilme yeteneği, kendine özgü imzasını ve izlerini oluşturabilmesi, o yazarı okumaya devam etmemiz için bir sebep, bir vesile. Yani iyi yazarları okurken onların seçtiği konu değil de hangi konuyu seçerse seçsin onu anlatma biçimine öncelik veriyoruz okumak için. İşte bu anlamda bu tür psikolojik gerilim kitaplarda veya polisiyelerde türün klişelerine takılan kitaplar belki okuma zevkini bozuyor, çünkü aynı tür kitaplar , aynı tarzda kitaplar okunmaya devam ediliyorsa sıkılmamak veya kitabı beğenmek biraz zor. Benim açımdan işin iyi tarafı şu: psikolojik gerilim veya polisiye tarzında okuduğum kitap sayısı çok fazla değil, bu yüzden daha rahat bir şekilde klişelere uygun yazılmış olsa bile birçok kitabı beğenebiliyorum. Örneğin Hizmetçi kitabını polisiye ve psikolojik gerilim çok okumuş bir okur pek beğenmeyebilir, ancak ben çok beğendim. Beğenme sebeplerim de şunlar: Konu sıradışı değil, olması da gerekmiyor; ancak kurgusu güzel, dili basit ve sade. 3 bölüme ayrılmış bir kitap bu: 1.bölüm kitabın en büyük kısmını oluşturuyor ve bu bölümde şaşırmak kadar gülmek de son derece mümkün. Bu kısmı çok büyük keyifle okudum. 2. bölüm baştan aşağı benim açımdan bir şok bölümüydü ve çok kızarak, ayrıca sinirlenerek okudum. Polisiyelerde ve psikolojik gerilimlerde finaller düğümün çözülmesi anlamında yazarın yeteneğini bir anlamda ortaya koyduğu kısım olduğu için önemli- ancak elbette türün standartlarına uygun ve klişelere sadık kalanlar için. Hizmetçi kitabında yazarın bu kısmı iyi kotardığını düşünüyorum. Final kısmı iyiydi ve her şey birbirine çok güzel bir şekilde bağlanıyordu. Hizmetçi kitabı edebi anlamda derinliği olmayan bir eser, ancak psikolojik gerilim türünde asla kötü değil, buna rağmen örneğin yine benim açımdan bir kıstas sayılan John Katzenbach kitapları kadar da psikolojik bir derinlik sağlayamıyor. Kendi bulunduğu alan veya kademe açısından bakarsak kesinlikle çok rahat okunabilir, ilgi çekici, şaşırtıcı ve yer yer şok edici hatta rahatsız edici bölümleri bulunan bir eser bu. Merak duygusunu doğru yerde ve doğru şekilde kaşıyabilen bir çalışma. Yazarın başka bir kitabı Türkçe'ye çevrilmemiş henüz bu yüzden devam kitabını da okumamız mümkün değil. Bu yazıyı elbette ki yine sesli şekilde söyledim ve telefonum yazıya çevirdi. Palmiye Cafe okumalarıma devam ediyorum. Sessiz sakin, fazla kimse bulunmayan bir yer burası. Hafta sonları daha dolu oluyor. Self servise geçtikleri ve eski yiyecek içecek çeşitliliği olmadığı için sanki daha az rağbet görüyor gibi geliyor bana. Burası çok ama çok zamanlar boyunca burada yaşıyor olmanın getirdiği bir aşinalık hissiyle dolu benim için. Ömür geçiyor burada. Ve burada insanlar severek denize bakıyorlar. İnsanlar aileleriyle, sevgilileriyle geliyorlar buraya. Benim gibi yalnız oturan, kocayan da çok kişi görüyorum. Yine benim gibi kitap okumaya gelenler de var. Arada gizlice kitaplarıma bakarken yakalıyorum başkalarını.. Onlar da beni yakalıyor tabii. Umarım korkunç sıcakların ardından büyük yağmurlar gelir. Okuyacak çok kitap var..

HizmetçiFreida McFadden · Olimpos Yayınları · 20232,515 okunma

·

202 görüntüleme

Sudenaz D.

@meczup___ ·

11ay

Anlaşılan ben de anlatıcıdan ötürü incelemelerinizi okumaya devam edeceğim 🤗

Cem

@Rogojin ·

11ay

Teşekkür ederim

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Cem