Gönderi

536 syf.
7/10 puan verdi
Bu kitabı bir sahafçıda buldum ve İstanbul’da yaşayan biri olarak merak ettim, zaman zaman sıkılmış olsam da tamamlayabildim. Kitabın girişinde İstanbul’un konuşması karşılaşıyor bizi. Kendini övmekle başlıyor İstanbul, övgüler büyüleyici, tabiki bizim olanın övülmesi hoşumuza gider. Bu giriş bizi bağlıyor ve bizi metinde tutuyor. Girişte bizi İstanbul karşılasa da romanın devamında anlatıcı rolünü üstlenmiyor. Roman, şimdilerde millet bahçesi olarak planlanan, zamanında ise İstanbul’un önemli noktalarından biri olan Atatürk havalimanında geçiyor. Olay örgüsünü beğendiğim roman, İstanbul kozmopolitinden insan manzaraları ortaya koyuyor. İnsanların duyguları, düşünceleri, önyargıları, hırsları, korkuları, yüzleşmeleri ile birlikte ortaya çıkan farklı hayatları, farklı bakış açıları, farklı yaşam mücadeleleri.. Her gün bir arada olduğumuz bu insanların hayatlarından kendimize mutlaka bir pay çıkartabiliyoruz. Bu da kurgunun gerçekçiliğini yansıtıyor. Ayrıca roman, toplumsal ve siyasi sorunlara değinerek, her karakterin konulara bakış açısını ele alıyor. Romanda kilit cümle “… ama iyi biridir.” cümlesi dikkat çekiyor. Ancak romanın akışında tekrarlara düşüldüğü görülüyor. Bu tekrarlar romanı gereksiz uzatmakla birlikte yer yer romandan sıkılmanıza sebep oluyor. Romanın sonu ise beklentimi karşılamadı, kısmi mutlu son diyebiliriz. Ve roman, tabiki yine İstanbul’un konuşması ile bitiyor. Bu kitapta en çok hoşuma giden şey İstanbul’un dile gelmesi oldu. Evet, İstanbul göz bebeğimiz, biriciğimiz ancak kendinden bahsederken böylesine kendini övmesi bana kibir hissettirdi. Oysa benim İstanbulum bunca değere, öneme, güzelliğe rağmen mütevaziliğini de yansıtmalıydı diye düşünüyorum.
İstanbullular
İstanbullularBuket Uzuner · Everest Yayınları · 20151,228 okunma
36 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.