Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
“Heybemde Biriken Yolculuk” Üzerine Değinmeler "Heybemde Biriken Yolculuk" Yazar Mustafa Işık'ın 2018’de okurlarıyla buluşturduğu deneme kitabı. İbrişim Kitap etiketiyle okurlarıyla buluşturulmuş. Yüz on iki sayfa hacmindeki kitap da otuz bir deneme yazısı yer almaktadır. Medeniyet ve inanç zemininde aşk, sevgi, okuma, şair, şiir daha genel anlamda insan olgusunu birçok konu başlığında ele almaktadır. Bu yazılanlarla yazar adeta insanı okumaktadır. Öz olarak anlatım zenginliğinin yanında derinlik muhteviyatı olan, nazenin, incelikli yazılar okudum diyebilirim. Yazarın aynı zamanda şair olmasından mülhem anlatım dilinin daha şairane olduğunu söyleyebiliriz. Daha çok ‘ben’ ve ‘biz’ zaman kipiyle denemeler yazılmıştır. Denemelerin bir kısmında anlatım özelliğinden dolayı öyküye yaslanmış olduğunu da söyleyebiliriz. Başka bir ifadeyle kimi denemeler öyküleme üzerinden yolunu almaktadır. Olay örgüsü, tasvirler ve tahliller gibi anlatın özellikleri bu tadı vermektedir. Son hadde de aklın patikalarından süzülüp gelen bu yazılar okurun ilgisini, dikkatini celp edecek türden yazılmış diyebiliriz. Kitabın tamamında yazarın anlatım dilinin aynı minvalde yol aldığını söyleyebiliriz. Kısa bir pasajla bu anlatım diline bir bakalım. "...nice ecinniden sır aldım, karıncayla muhabbetinden çokça içtim. Belkıs tahtını almaya hüthüt kuşuna vazife verilirken ben bütün olanın bitenin şahidiydim./.../ gün geldi apak kanatlarıyla kutsanmış bir piri fani oldum. Kelâmın cennetten düşmeydi ne yazık ki ağır geldi kulaklara emri bil ma'ruf ikazım" (sayfa 8) Bunlarla birlikte denemeleri destekleyen, etki gücünü artıran birçok alıntı söze de yer verildiğini görmekteyiz. Bir kaç tanesini de olsa buraya taşımak istiyorum. "Aşk, tüm varlıklarda sâridir" (Fahrüddîn-i Irakî), "Şair, ırmakta altın arayan bir işçiye benzer" (Mayskovski), "Tanımaya göz yeter de bilmeye kalp gerekir" (İbrahim Tenekeci) Ek olarak yer yer eğik çizgi (/) ile ikili okumaya da yol verilmektedir. "Ah'ların eyv/ahların gizlemli sandığı" (sayfa 10) Gibi. Yazar denemelerde hayata, insana, inanca ve kimi kavramlara bakışını bir bir serimliyor adeta. Mesela aşk üzerine şunları söylemektedir. "Aşk, sevginin şiddet derecesindeki son kertedir. Tasavvuf dilinde, Allah'a muhabbet anlamında kullanılır" (sayfa 12) Devamında aşk üzerine şöyle alıntılamalarda bulunulur. "Aşk (ışk) kelimesinin sözlük anlamı "sarmaşık" demek olduğunu ediplerimizden biliriz. Derler ki bahçeye düşen sarmaşık tohumu nasıl bütün bahçeyi sarıp sarmalar, hatta dışarı taşarsa; gönle düşen aşk tohumu da bütün bedeni sarıp sarmalar" (sayfa 13) Başka bir yerde hayata dair şöyle bir bakış açısında bulunmaktadır. "Hediye edilmiş kitap olan ömrümüzü en güzel şekliyle hatmedip rafa bırakarak gitmeliyiz buradan" (sayfa 24) Devamında "Yıldızları saymak için önce göğe bakmayı bilmeli insan; âşık dilli olmak için de bir derdi olmalı" (sayfa 31), "Bilirim insanı en iyi kalbi vurur" (sayfa 45) Gibi. Kadim kültürümüzden, değerlerimizden gelen daha çok sembolleşmiş değerlerimiz üzerinden anlatımın daha da zenginleştirildiğini söyleyebiliriz. Peygamber Efendimiz başta olmak üzere, Hz. Yusuf, Hz. Mevlana, Leyla-Mecnun, Mem û Zîn, Bersisa, Ferhat, Kamber, Fahrüddîn-i Irakî, Belkıs, Hülâgû Han, Fuzulî, Sezai Karakoç gibi isimleri ilk aklıma gelenler olarak sıralayabilirim. Ağrı, Van Gölü, Cizre, Kenan Diyarı, Sina, Kaf Dağı, Ağrı Dağı gibi birçok yerin de isimleri geçmektedir. Bunlarla birlikte gayya çukuru, Ebrehe, ateşgelen, sa’y etmek, şivekâr, Süveyla, zîz (hassas) gibi birbirinden çok farklı adlandırmaları da ekleyebiliriz. Daha çok Ağrı, Van, köy ve genel anlamda Doğu Anadolu Bölgemiz yıllarının yazı mahsulü denemeler olduğunu söyleyebiliriz. Ömrün en kıymetli vakitlerinin çocukluk ve ilk gençlik yılları olduğunu düşünürsek belki de bu yazılanlar yazarın daha kıymetli yıllarına munis, derinlikli ve incelikli bir yolculuğu kapsamaktadır. Yazarın muvacehesin de dağ lalesi hüzünler, Mem'in kara gözlü Zîn'i, şeyla gözlü sevgili, boynunda hamail, köyünün ipe dizili ışıkları, negri ve dengbej gibi birçok güzelliği de sıralayabiliriz. Mesela bir yerde ‘yedi uyurlar’a şöyle bir göndermede bulunulur. "Yedi uyuyanın uykusuyla uyanmalıyız sabahlara" (sayfa 54) Devamında yazar yedi rakamına başka şu şekilde anlamlar yüklemektedir. "Sokağın yedi renkli, yedi şekilli, yedi kadın eliyle serilmiş sergisi" (sayfa 56) Gibi. Yazar kültürel saiklerin üzerinden deneme konularını bir bir işlemektedir. Ama bütün bunların önünde "edep" üzeri durmak gerektiğinin ana fikrini alttan alta da okura vermektedir. Bu neviden yazılar kolayından yazılmıyor. Kadim bir bilgeliği veya bu bilgeliğin şahitliğini gerektiriyor. Bu arifane bakış, kadim Anadolu insanının sahip olduğu irfan ve ruhla mündemiçtir. Yazılanlarda hem bir kadim bir olgu çerçevelendirilirken bir taraftan da öze dönme arzusunun timsallerini taşımaktadır. Sonuçta öze dönmek için hem bir reset gerekiyor hem de her müdavime bir mağara gerekiyor ki kendine lazım gelen sığaya çekilebilsin. Şair Yazar Mustafa Işık Bey'in yazılarını ve şiirlerini hep beğenerek okumuşumdur. Kelime dağarcığının zenginliğiyle birlikte yazdıklarına duygusunu da kıvamında eklemektedir. Yazdıklarına sembolleri, söz sanatlarını, edebiyatı ve daha çokta edebi dâhil etmektedir. Kadim medeniyetimizin ışığında ve nizamında yazdıkları yolunu bulmaktadır. Anlam ve biçim zenginliğinde bir büyüklük nakşetmektedir. Yazar, dışından daha çok içine ağan bir anlatım tarzı benimsemiş de diyebiliriz. Başka bir ifadeyle adeta gönlü göz olmuş yazarın iç gerçekliğinin, dış gerçekliğinden daha baskın olduğunu da söylesek yanlış olmaz. Süleymanlık daha çok kuşların, karıncaların ve türlü canlıların gönlüne girebilmek değil midir sonuçta? Bu retorik dilde çokta kolay okur kitlesi de istenmemektedir. Bu bağlamda denemeler retorik anlamda da oldukça yetkin diyebilirim. Bu derinlik daha çokta zenginliği getirmektedir. Güzellikleri, incelikleri malumu ilamda tutmak böyle böyle mümkün olacaktır. Okurun hem ruhen, hem kalben hem de vicahen lebalep dolması ve beslenmesi böyle güzel eserlerle mümkün olacaktır. Bu denemelerde okur, yazıların kıvam halini kolaylıkla bulacaktır. İyi okumalar. İlkay Coşkun 14.07.2023
Heybemde Biriken Yolculuk
Heybemde Biriken YolculukMustafa Işık · İbrişim Kitap · 201814 okunma
·
109 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.