Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

CANIN ÜÇ PARÇASI: ZİHİN, İRADE, DUYGULAR
Canın üç parçası ve ruhun üç parçası vardır. Hem canın hem de ruhun üç parçasının neler olduğunu keşfetmemiz gerekir. Ayrıca yüreği de tanımlamalıyız. 1. Selanikliler 5:23, üç parçalı bir varlık olduğumuzu gösterir. Ruh, can ve beden. Ancak yürekten söz etmez. Yürek nedir ve içsel parçalarla ve saklı parçayla nasıl bir ilişki içinde olabiliriz? Tanrı Sözü, canın üç parçadan oluştuğunu açık ve kesin bir şekilde kanıtlıyor: Zihin, irade ve duygular. Ruh (vicdan-paydaşlık-sezgi) => saklı parça Can (zihin-irade-duygular) => içsel parça Beden => dışsal parça Süleyman'ın Özdeyişleri 2:10 canın 'bilgiye ihtiyaç duyduğunu' düşündürüyor. "Çünkü yüreğin bilgelikle dolacak, zevk alacaksın bilgiden." Ayrıca Süleyman'ın Özdeyişleri 19:2 ve 24:14'e de dikkat edin. "Bilgisiz heves işe yaramaz, acelecilik insanı yanılgıya düşürür." (19:2) "Bilgelik de canın için öyledir, bilmiş ol. Bilgeliği bulursan bir geleceğin olur ve umudun boşa çıkmaz." (24:14) Bilgi zihnin bir işlevi olduğu için bu da, zihnin canın bir parçası olduğunu kanıtlıyor. Süleyman'ın Özdeyişleri'ndeki ayetlerin her üçü de, bizlere canda 'bilgiye sahip olmamız' gerektiğini söylüyor. Sonra, Mezmur 139:14, canın 'bildiğinden' söz ediyor. "Sana övgüler sunarım, çünkü müthiş ve harika yaratılmışım. Ne harika işlerin var! bunu çok iyi bilirim." Bilmek, zihinle ilgilidir ki, bu yine zihnin canın bir parçası olduğunu kanıtlıyor. Mezmur 13:2 canın, 'düşündüğünü' veya 'danıştığını' söylüyor ki, bu da zihni kast ediyor. "Ne zamana dek içimde tasa, yüreğimde hep keder olacak? Ne zamana dek düşmanım bana üstün çıkacak?" Ağıtlar 3:20 canın 'hatırladığından' söz ediyor. Yani can hatırlayabilir. Bu ayetlerden, canda, 'bilen, düşünen ve hatırlayan' bir parça olduğunu görüyoruz. Bu parçaya 'zihin' deniyor. Canın ikinci parçası 'irade'dir. Eyüp 7:15 canın 'seçtiğinden' söz ediyor. Bir şeyi seçmek, iradenin eylemiyle alınan bir karardır. Bu da, iradenin canın bir parçası olması gerektiğini kanıtlıyor. "Öyle ki, boğulmayı, ölmeyi şu yaşama yeğliyorum." Eyüp 6:7 canın "reddettiğini' söylüyor. Seçmek ve reddetmek, her ikisi de, iradenin işlevleridir. "Böyle yiyeceklere dokunmak istemiyorum, beni hasta ediyorlar." 1.Tarihler 22:19 şöyle diyor: "canınızı aramaya odaklayın" (Özgün metne göre). Nasıl zihnimizi düşünmeye veriyorsak, canımızı da aramaya veriyoruz. Bu, tabii ki, canın bir karar veriyor olmasıdır ve iradenin canın bir parçası olmak zorunda olduğunu kanıtlar. "Şimdi yüreğinizi ve canınızı Tanrınız RAB'be adayarak O'na yönelin. RAB Tanrı'nın Tapınağı'nı yapmaya başlayın. Öyle ki, RAB'bin adına kuracağınız tapınağa RAB'bin Antlaşma Sandığı'nı ve Tanrı'ya ait kutsal eşyaları getiresiniz.” Sonra Çölde Sayım 30'da, "canını bağla" (Özgün metne göre) on kere geçiyor. Bu bölümü okuduğumuzda, canı bağlamanın bir 'karar vermek' anlamında olduğunu görüyoruz. Bu, Rab'be adandığı adakla ilişkilidir. Canı bağlamak için, karar vermek, Rab'be adak adamaktır. Bu şekilde iradenin canın bir parçası olması gerektiği de kanıtlanmış oluyor. Mezmurlar 27:12, 41:2 ve Hezekiel 16:27, İbranice "can" kelimesini "irade" olarak çeviriyor. "Beni hasımlarımın keyfine bırakma, çünkü yalancı tanıklar dikiliyor karşıma, ağızları şiddet saçıyor." (Mezmurlar 27:12) (Özgün metne göre). Orijinal dilinde "beni düşmanın canına verme" anlamına geliyor. Bu da iradenin canın bir parçası olması gerektiğini net bir şekilde kanıtlıyor. "Korur RAB, yaşatır onu, ülkede mutlu kılar, terk etmez düşmanlarının eline." (Mezmurlar 41:2) "İşte bu yüzden elimi sana karşı uzattım, yiyecek payını azalttım. Ahlaksız davranışından utanç duyan düşmanların Filist kızları dilediklerini yapsınlar diye seni onlara teslim ettim." (Hezekiel 16:27) Duygular, canın üçüncü parçasıdır. Duyguların pek çok farklı yönü vardır: Örneğin, sevgi, nefret, sevinç, yas, vs. Bunların hepsi duyguların ifadesidir. 1.Samuel 18:1, Ezgiler Ezgisi 1:7 ve Mezmur 42:1'de 'sevgiden' söz edilir. "Saul'la Davut'un konuşması sona erdiğinde, Saul oğlu Yonatan'ın yüreği Davut'a bağlandı. Yonatan onu canı gibi sevdi." (18:1) "Ey sevgilim, söyle bana, sürünü nerede otlatıyorsun, Öğleyin nerede yatırıyorsun? Neden arkadaşlarının sürüleri yanında yüzünü örten bir kadın durumuna düşeyim?" (1:7) "Geyik akarsuları nasıl özlerse, canım da seni öyle özler, ey Tanrı!"(42:1) Bu ayetler sevginin canda olan bir şey olduğunu gösterir ve bu şekilde, canın içinde, duygular denen bir organ veya işle olduğunu kanıtlar. 'Nefret'le ilgili olarak 2. Samuel 5:8 ve Hezekiel 36:5'e bakın. "Davut o gün adamlarına şöyle demişti: “Yevuslular'ı kim yenilgiye uğratırsa Davut'un nefret ettiği şu ‘Topallarla körlere’ su kanalından ulaşmalı!” “Körlerle topallar saraya giremeyecek” denmesinin nedeni işte budur." (5:8) "İğrenir olmuşlardı bütün yemeklerden, ölümün kapılarına yaklaşmışlardı." (107:18) "Egemen RAB şöyle diyor: Yürekleri sevinç dolu, aşağılayarak otlaklarınızı yağmalamak için ülkeme sahip çıkan öteki uluslara, özellikle Edom'a karşı büyük bir kıskançlıkla konuştum.’" (36:5) Bu ayetler nefretin canla ilgili bir şey olduğuna işaret ediyor. Nefret, duyguların bir ifadesi olduğu için, bu ayetler duygunun canın bir parçası olması gerektiğini kanıtlar. "Cana nefreti" (Özgün metne göre) teriminin kullanıldığı Hezekiel 36:5'in Amerikan Standart çevirisi daha iyidir. Canın 'beğenmemesi' veya canın 'nefreti' anlamındadır. Duyguların bir unsuru olan 'sevinç'de, Yeşaya 61:10 ve Mezmur 86:4'de görüldüğü gibi canın bir parçasıdır. Bu da, yine duyguların canın bir parçası olduğunu kanıtlar. "RAB'de büyük sevinç bulacağım, Tanrım'la yüreğim coşacak. Çünkü çelenkle süslenmiş güvey gibi, Takılarını kuşanmış gelin gibi, Bana kurtuluş giysisini giydirdi, Beni doğruluk kaftanıyla örttü." (61:10) "Sevindir kulunu, ya Rab, çünkü dualarımı sana yükseltiyorum." (86:4) Sonra 1.Samuel 30:6 ve Hakimler 10:16'da sözü edilen 'yas' konusu vardır. 'Yas' da canın bir ifadesidir. "Davut büyük sıkıntı içindeydi. Çünkü herkes oğulları, kızları için acı çekiyor ve, “Davut'u taşlayalım” diyordu. (30:6) "Sonra aralarındaki yabancı putları atıp RAB'be tapındılar. RAB de onların daha fazla acı çekmesine dayanamadı." (10:16) Başka bir yönü de 'arzu'dur. 1.Samuel 20:4, Yasa'nın Tekrarı 14:26, Hezekiel 24:25 veya Yeremya 44:14. "Yonatan Davut'a, “Ne dilersen dile, senin için yaparım” diye karşılık verdi." (20:4) "Gümüşü dilediğiniz şekilde kullanın: Sığır, davar, şarap, içki ya da canınızın istediği başka bir şey alın. Siz ve aileniz orada, Tanrınız RAB'bin önünde yiyecek ve sevineceksiniz." (14:26) "Yerleşmek için Mısır'a gelen Yahuda halkının sağ kalanlarından hiçbiri kurtulmayacak, hiç kimse sağ kalıp Yahuda'ya dönmeyecek. Yerleşmek üzere oraya dönmek isteseler de, kaçıp kurtulan birkaç kişi dışında dönen olmayacak.” (44:14) Hezekiel 24:25 ve Yeremya 44:14'e gelince, Amerikan Standart çevirisi, Young veya Strong Dizinleri'yle kıyaslandığında, doğru anlam yakalanıyor. Duyguların bir unsuru olan 'arzu', bu ayetlerde, canın alanında gösteriliyor. Bu ayetler canın üç kısmını kanıtlayan temeli oluşturuyor: Zihin, irade ve duygular. Kutsal Yazılar'da, canın başka bir parçasını bulmak zordur çünkü bu üç parça, canın bütün işlevlerini kapsıyor. Zihin öncüdür, irade ve duygular ise onu izler. Bunlar canın üç parçasını ortaya koyan ayetlerdir. “Övündükleri güç kaynağını, sevinçlerini, yüceliklerini, gözlerinde değerli olanı, yüreklerinin dilediğini, oğullarıyla kızlarını onlardan aldığım gün, yıkımdan kaçıp kurtulan biri gelip sana haberleri bildirecek, ey insanoğlu." (24:25)
Sayfa 51 - Akarsu YayınlarıKitabı okudu
·
128 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.