Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

240 syf.
·
Puan vermedi
FANTASTİK IŞIK Fantastik Işık, Disk Dünya serisinin ve Rincewind romanlarının 2. kitabı. İlk kitabı çok beğendiğim için ilk kitap biter bitmez okumaya koyuldum. Ama maalesef benim için Fantastik Işık, serinin ilk kitabı Büyünün Rengi kadar hızlı akmadı benim için. Bunun benimle ilgili sebepleri olabileceği gibi kitapla ilgili de bazı sebepleri olduğunu düşünüyorum: 1-İlk kitaba göre daha fazla karakter işin içine giriyor ve bu karakterler yavaş yavaş bize sunulmanın tersine pat diye önümüze atılıyor. Rincewind, İkiçiçek ve Ölüm dışındaki karakterleri tanımak, hikayelerini eşlik etmek bu sebeple benim için zor oldu. 2-Kitabın kurgusunu beğenmedim. Bir orada bir burada geçen bölümlerin hikayeyi karmaşık kıldığını düşünüyorum. Tabiki bu da 1. başlıkla ilişkili. Eğer tüm karakterleri organik bir şekilde tanısaydık alt yapılarını okusaydık böyle bir sorunla karşılaşmazdık diye düşünüyorum. 3-İlk kitaba göre komedinin de daha az işlendiğini düşünüyorum. Bu yazarın bilinçli yaptığı bir tercih de olabilir. Ya da içine giremememden dolayı benden de kaynaklanıyor olabilir. 4-Bu kitabın ilk kitaba göre fantastik yaratım konusundan da daha zayıf olduğunu düşünüyorum. Hep bir olay peşinde bir yerlerden bir yerlere koşturduğumuz bir macera kitabına dönüyor. Fantastik&Macera dalına döndüğünde de bu türün ustalarının yaptığı eserlere uzaktan bile yaklaşamıyor. Tabi ki bu serinin böyle bir amacı olmadığını da biliyorum ama diğer her şey biraz eksik olunca kitap yavan bir fantastik&macera kitabı olmaktan ileri gidemiyor. 5-Ölüm’ün sahneleri çok az. Oysa Ölüm konuştuğu zaman ben inanılmaz etkileniyordum. Bu kitapta daha fazla replikle bizimle buluşmasını isterdim. Beğenmediğim kısımları daha da fazlalaştırabilirim sanırım. Ama şimdilik bu şekilde özetleyebilirim. Beğendiğim kısımlar da oldu tabi ki. Sondaki Rincewind İkiçiçek vedası beni benden aldı. Özellikle İkiçiçek’in bilgeliği beni zaman zaman çok etkiledi. Özellikle eve gitmesinin sebebini açıklarken söyledikleri tam duymak istediklerimdi. Sevdiğiniz bir karakterin sizin düşündüğünüz gibi düşünmesi bambaşka bir his. Bir de sizin düşüncelerinizi a noktasından alıp a+1 noktasına taşıyorsa işte o zaman o kitap ve o karakterler çok değerlidir. Rincewind ve İkiçicek de benim için çok değerli karakterler. Bu ikiliye diğer Rincewind kitaplarında tekrar okuyabilecek miyim diye merak içindeyim. Okuyamasak bile İkiçiçek’e bu koca evrende bir yerlerde tekrar rast geleceğimi biliyorum. “Eh, mesele şu ki, bunca yolculuk ve bir sürü şey görmek güzel ama gidip de dönmüş olmak, daha güzel. Resimlerini bir deftere yapıştırmak, her şeyi hatırlamak…” “Hatırlayacak çok şeyin olmasının önemli tarafı, daha sonra onları hatırlayabileceğin bir yere gitmek. Anlıyor musun? Durman lazım. Evine dönene kadar, gerçekte hiçbir yere gitmemiş sayılırsın.” “Sabah erken kalkmak mı? Sevgili delikanlı… gece hiç yatmaman gerekir.” Başbüyücü Galder’in bu cümleleri de benim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu. “Sonsuzluğun tamamını görmeye can atan bir adam için, İkiçiçek kendi kafasının dışına asla çıkmamıştı aslında. “Kimsenin aslında ölümün bizzat kendisinden korkmadığını, asıl korkunun acı, ayrılık ve bilinmezlik olduğunu ve birine, sırf boş gözyuvaları var ve işini sessiz bir vakarla yapıyor diye cephe almanın çok mantıksız olduğunu savunurdu.”
Fantastik Işık
Fantastik IşıkTerry Pratchett · Delidolu Yayınları · 2015216 okunma
·
54 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.