Gönderi

95 syf.
·
Puan vermedi
Dil, durağan bir eseri akıcı hale getirmeye yeter mi? Cevabı, kitabı okuduktan sonra sizler verin. Üslubu ile konusu arasında bir ilişki kurmak gerekirse, bu kişiden kişiye değişeceğinden susma hakkımı kullanıyorum :) Ütopya ile realitenin mücadelesini okudum ben. Bu bağlamda karakterin arafta olması monoton bir sürece itti beni. Bir yanda ilhamını azminden alan mücadele, diğer yanda çaresizliğin yarattığı tükenmişlik. Tek yanlı bir okuma yapıp, tek taraflı bir bakışla kitabı salt bir hikayeden ibaret sanmayın. Kuru bir olay örgüsü etrafında gelişen eften pütfen meselelerin toplamı değil kitap. Bu yaklaşım "oku geç" anlayışıyla kitaptan psikolojik çıkarımlar yapmanıza engel olabilir. Kitabı can sıkıntınıza bir reklam arası, yalnızlığınıza bir mola olarak okuyacaksanız baştan söyliyim muhtevası buna hiç uygun değil. Hem bu tarz bir okuma ile birçok şeyi göremeyebilir, kitabın en temel doğrularını gözardı edebilirsiniz. Farkında olmadan verilmek istenen mesajı alamaz, ana fikri atlarsanız yazara haksızlık etmiş olursunuz. Her şeyden öte emeğe bir saygısızlıktır bu. Edebiyat bir tuvalse yazar, karakter üzerinden kelimeler ile kendisini resmetmiş. Karakterin hayatına coğrafyasının (İran'ın) yaşamını sığdırmış. Hikayeye kültüründen serpiştirmiş. Ve günün sonunda ortaya çıkan tablo pek iç açıcı, rengarenk olmasa da "ancak bir ressam kalemini bu kadar iyi kullanabilir" dedirtebiliyor. • • • Kitap tekdüze bir anlatıma sahip olmadığından kimi zaman kendisini bıktırmayı, kimi zaman da elinize yapışmayı başarıyor. Kimi zaman çığlık çığlığa bir sessizliği anlatırken, kimi zaman da sessiz sessiz çığlıklarını duyurmaya çalışıyor. • • • Ayrıca, ölümü yaşama tercih eden her yazarın bunu kitaplarına yansıtması tesadüf olmasa gerek. Sadık Hidayet'in yazıları onu intihara götürecek olan yolun taşları gibi adeta.
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328,6bin okunma
·
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.