Gönderi
Acayip Bir Başlangıç
Monika Maron Acayip Bir Başlangıç adlı eserinde mutluluğun ne olduğunu hayatının ortasına aniden sızan ölüm ile dünyada kendi yerini aramaya ve tam olarak ne zaman erkenden dünyanın dışına atılan kişi olduğunu ayrıksamanın peşine düşüyor. Johanna, göğsünde kitle bulunan arkadaşı Elli ile görüşmediği sürecin ardından onun öldüğünü bir başkasından öğreniyor. Bu haber hayatının seyrinde neler olduğunu, kendisinin de bir ölümlü olarak günbegün yaşlanmakta olduğunu idrak ediyor. Kitabın kapsadığı süreçte tam olarak kendi hayatında kaybolduğunu ve yaşlanmaya başladığını hissetiği ânları kapsıyor. Geçmişine gidiyor, bir zamanlar konuştuğu ve sevdiği arkadaşlarına mektuplar yazıyor. Hayatın zorlu kıskacında ne ara birbirlerinden koptuklarını anlayamadığı Christian P.'ye, her zaman ona derin bir kıskançlık duyduğu ressam Karoline'e, tutkunun hayatına getirdiği heyecan ve yeniliği unuttuğu kocası Achim'e ve kendisi yaşlanırken hala genç olan kızı Laura...
Hayat boyu arayış içerisindeyiz; benliğimiz, kimliğimiz, isteklerimiz, arzularımız. Peki bir ömür geçip gittiğinde ne kadarını başarıyor, elde ediyor ya da tatmin oluyoruz? Monika Maron, okurun da hayatına ayna tutuyor. Okurun şimdi ya da gelecekte vücut bulacağı yaşlılık çizgilerini gösteriyor. Kaleminden ilk olarak Animal Triste okuyup sevmiştim ama Acayip Bir Başlangıç eserini daha çok sevdiğimi söylemek isterim. Johanna, idrakine vardığı gelişmelerle hayatında yeni bir başlangıca adım atarken onu bekleyen yeniliklerin heyecanı ve umudu okuru da sarıyor. O zaman hayatımızda aradığımız manayı bulabilmek ve sonunda mutlu eden yeni başlangıçlara diyerek canıgönülden tavsiye ediyorum.
·
97 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.