Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

352 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kitap belli ki Graham Greene’nin savaş sırasında ajan olarak çalıştığı bir dönemden esinlenip yazılmış. Zaten kitaptaki ajan olan Wilson karakteri de Greene’nin bir yansımasıydı bence. Ama Wilson’dan ziyade Scobie üzerinden gitti kitabın tamamına yakını. Açıkçası Scobie’nin de Greene’i yansıttığını düşünüyorum. Hatta onun çok daha büyük bir parçasıydı. Wilson onun mantığıyken Scobie de ruhunu temsil ediyordu bana göre. Bu bakımdan Scobie’nin daha çok yer tutması da kaçınılmazdı. Savaşın sınırları çok geniştir. Sadece kesin bilgilerle anlatılamaz. İnsana kattıkları da önemlidir. Yaşattıkları, sonuçları, değiştirdikleri, yok ettikleri ve daha birçok şeyiyle beraber savaşın yansımalarını ancak Scobie gibi derin bir karakterde görmek mümkündü. Scobie’nin hiçbir şeyi umursamaz tavırlarının zamanla savaşın belirsizlikleri karşısında nasıl da değişebileceğini gördük. Kitaptaki kimi karakterler bunu iyi karşılarken Scobie’nin yalnız olan ruhunun adım adım eridiğini gördük. Bu da belki de savaşın çok önemsenmeyen ama önemsenmesi gereken bir etkisiydi. Scobie inanca, aşka, hayata dair hiçbir şekilde kendini yakın hissetmiyordu. Hatta gittikçe hissizleşen ruhunun her şeyi sorgulamaya başladıktan sonra yıkımına doğru hızla gittiğini de ister istemez görüyorduk. Ama dikkat ettim de gerçekten kendisini tek canlı hissettiği zamanlar güya hiç haz etmediği Yusef ile olan hoş zamanlarıydı. Ancak o zamanlar Scobie’nin gerçekten içinden gelerek bir şeyler yaptığını görüyorduk. Ona çaresiz bir durumunda yardım etmesi, sık sık laf dokundurarak ona sataşması, diğer insanların aksine onda tam olarak kötüyü görmemesi de ona değer verdiğini gösteriyordu. Yusef de aynı şekilde görünürde Scobie’yi kullanıyorsa da onun arkadaşlığından aldığı hazzı da açıkça görebiliyorduk. Ama tabii bu bağlar ne kadar güzel olursa olsun daha önce bahsettiğim belirsizliğin yaşandığı bir ortamda hiçbir olumlu duygu gibi ayakta duramaz. Buna bağlı olarak da olumsuz bir şekilde değişen ruh da yavaş yavaş pes eder. Bu da maalesef insanlar için kaçınılmaz yıkımı getirir. Bütün bunlara sebep olanların gene insanlar olması da çok ironiktir tabii. Bu kitap ilk defa Greene okuyacaklar için doğru bir tercih olur mu bilmiyorum. Zaman zaman kurgunun dar bir alana hapsolması kitaptan alınan hazzı aşağıya çekebilir. Ama gene de bütününe baktığımızda değerli bir eser. Çok sevdiğim Maupassant romanlarındaki incelikli bir şekilde yapılan karakter psikolojisinin işlenmesini Greene’in bu kitabında görmek de benim çok hoşuma gitti.
Meselenin Özü
Meselenin ÖzüGraham Greene · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019366 okunma
·
400 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.